Geçenlerde internette dolaşırken ilginç bir Fransız Atasözü buldum. Fransızlar ” Aşk eşeğe bile dans ettirir.” diyorlarmış Bundan harika bir yazı çıkar diye düşündüm. Kimse heyecanlanmasın, herhalde eşek üzerine yazmayacağım. Ele almak istediğim konu dans. Bizim gençliğimizde bu günkü gibi elleri kaldırıp popoyu sallamaya dans demezlerdi. Tango, vals gibi adımları kesin olarak belirlenmiş danslar vardı. Daha sonra samba … Devamını oku
Bu gün Anneler Günü Televizyonlarda ve internet sitelerinde alayı ile reklam . Anana onu değil bunu al diyorlar. Hele bir tanesi çok ilginç. Ananıza nevresim alın diyor. Tek kişilik nevresim 29 TL , çift kişilik 49 TL hem de 10 taksit. Meali şu Eğer baban vefat etmişse tek kişilik al , aksi halde çift kişilik … Devamını oku
Bu gün size eski ile ilgili bir yazı yazmak istiyorum. Gene hayatımdan bir anekdot. Oğullarımdan birini ( hangisi olduğunu biliyorum ama söylemem ) bir gün bakkala yolladım. Kaşar peyniri alsın diye. Bakkal sormuş taze mi olacak diye. O da cevap vermiş ” Tabii ki taze olacak , bayatını mı alayım .” Bakkal ona taze ve … Devamını oku
İnsanlara hayatlarındaki en önemli amacın nedir diye sorarsanız büyük çoğunluğundan aynı cevabı alırsınız. Mutluluk. Mutluluk nedir diye girin internete sorun. “Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşmaktan duyulan kıvanç durumu olarak tanımlanmakta olup, şimdiye dek sayısız değişik tanımları yapılmış göreceli bir kavramdır.” diye cevap alırsınız. Hadi buyurun bakalım. Bütün özlemlerinize eksiksiz hem de sürekli olarak … Devamını oku
Çok bilinen bir fıkradır. İnsanların yaşamları sonlanınca öbür dünyaya yollanır ve günahı olanlar cehennemde her millet için ayrılmış kaynar sulu havuzlara atılırmış. Burada, Türklerin havuzu dışında , bütün havuzların başında bir zebani bulunur ve havuzdan çıkmak isteyenlere mani olurmuş. Sormuşlar Türklerinin havuzunun başında neden zebani yok diye. Oranın yöneticileri ” Bu Türkler çok ilginç insanlar … Devamını oku
Havalar açtı. Sabah 7 de çıkarım balkona alırım Nescafe’ mi seyrederim otobüslere minibüslere binenleri. Okula giden çocukları. Saat 8 de ise içeri girerim. Evim sabah güneşini alır benim klimam yok. Kaparım perdeleri güneş girmesin diye Yazarım yazılarımı. Tespitim şudur. Genellikle insanlar sabahları taze tezeğe basmış da ayakkabıları kirlenmiş gibi bir suratla güne başlıyor. Bunu … Devamını oku
Ben insanların çok belirgin bir temel hatayı ısrarla yaptığını düşünürüm. Bu hata ısrarcı olmaktır. Bu hastalığın ileri derecesi ise tutturuculuk. Ülkemizde çok iyi bilinen ancak ısrarla sürdürülen bir deyim vardır. ” Zorla güzellik olmaz “deriz. Ancak zor kullanmayı ısrarla sürdürürüz. Gazetelerde sıkça rastlanan haberlerdendir. Beraberlik teklifini kabul etmeyen kadına fiziki şiddet veya çok daha ilerisini … Devamını oku
Bazı insanların hafızaları çok değişik çalışır. Bu cümleyi okuyanlar ” Hoppala Minkeos ne demek istiyor? ” diye düşünebilir. Pek haksız da olmazlar. Örnek ile açıklamaya çalışayım. Bozüyük’ te görev yaparken çok sıklıkla İstanbul’ a giderdik. Tasis Müdürümüz de arabada ise arabayı o, yoksa ben kullanırdım. O senelerde çift yol Gebze’ den başlardı. Ben Gebze işaretini … Devamını oku
Bu gün ele almak istediğim konu üzüntü. Herkesin hayatının bir evresinde üzüntü olacak . Bu kaçınılmaz. Sıralı veya sırasız kayıplar hayatın gerçekleri. Ayrıca bundan sonraki yaşamınızda da yeni üzüntüler hep olası. Bunları yaşadığımız sürece hem hatırlar hem anarız. Zaman her şeyin ilacıdır deriz ya Marcus Tullius Cicero da bunu daha Milattan önce kendi kelimeleri ile … Devamını oku
Bu günlerde bir Amerikalı Psikiyatri doktoru hep aklımda Dr. Milton Greenblatt. Ve onun bir tespiti. ” İlk başta anne-babalarımızın çocukları sonra çocuklarımızın anne-babası oluruz.Daha sonra anne-babamızın anne-babası en sonunda da çocuklarımızın çocukları oluruz. ” Hani bana hayatı anlat derse biri, Koy önüne bu yorumu , ister akşam yemeğinde yesin isterse ertesi gün kahvaltıya bıraksın. Neyse … Devamını oku
Bizim gençliğimizde Üsküdar sinemalarında bu günkü konfor yoktu. Nerede böyle altlarında nokta ışık olan merdivenler. Filmlerin gösterildiği lüks salonlar. O yıllarda semtimizin en kaliteli sineması Doğancılar Yokuşundaki Sunar Sineması idi ve tek film oynardı.. Yokuşun altında ise iskeleye doğru yürürseniz Bizim ve Hale sinemaları vardı. Her ikisinde de 2 film oynatılırdı. Bizim sineması , adı … Devamını oku