İçimizdeki Ayna

 

Bu gün gene bilgisayarın başına oturdum .

Hafta sonu için bir yazı yazmak istedim.simone de beauvoir

Aklımda  Simone Lucie-Ernestine-Marie-Bertrand de Beauvoir’ in bir tesbiti var .

Kendisi 9 Ocak 1908 – 14 Nisan1986 tarihleri arasında yaşamış bir  Fransız yazar ve filozof.   Roman, felsefe politik ve sosyal deneme, biyografi ve otobiyografi yazarı, gazeteci.

Genellikle  erkeklerden alıntı yapıyordum ancak günün modası kızlı erkekli ya.

Bu defa da bir bayanın ( özür dilerim  ben kadın diyemiyorum ) düşüncesini öne çıkarmak istedim.

Simon de Beavvoir

” Yıllar bütün omuzlara aynı ağırlıkla çökmez”    demiş.

O demesine demişte beni ne kadar zora düşüreceğini hiç hesap etmemiş.

Burç İkizler ya ne tarafa gideceğim hiç belli olmuyor.

Bu nedenle bugün yani Perşembe günü bu bloğu yazmaya devam etmek istemiyorum.

Sıkıntı veya ümit dolu  bir blog yazıp yazmayacağımı bilmiyorum.

Çok sevdiğim ancak uygularken bile tarafsız kalamadığım bir özdeyişi , yeri geldiği için , sizlere ileterek bu günü sonlandıracağım

” Kendini görmek istiyorsan aynadaki kendine değil içindeki aynaya bak.”

Bloğuma yarın devam edeceğim.

 

Bu gün Cuma bloğa devam.

Yıllar galiba benim omuzlarıma biraz fazla çökmüş.

İlk tesbitim şu !!!

Bu yazıyı yazan ben de okuyan siz de uyanık bir üçkağıtçıdan başka bir şey değiliz.

Hepimiz belki sabah kalkınca içimizdeki aynaya bakıyoruz ama elbisemizi giyip sokağa çıkarken aynadaki kendimiz gibi davranıyoruz.

Kimimiz menfaatimiz  kimimiz çoluk çocuğumuz için,  akşam eve gelip yastığa başımızı koyduğumuz zaman belki kendimize bile itiraf etmediğimiz bir pişmanlığı ,  ertesi gün  evimizde bırakıp kapıyı örtüyor ve tekrar utanç verici işlerin peşine düşüyoruz.

Önceliği ben ve ben yaşlardakilere vereyim.

Biz 68 kuşağıyız.

Gençliğimiz biraz lay lay lom biraz protest geçti.

Çoğunluğun bizde olduğunu düşünerek sadece izmleri düşündük.

Ayaklarımız yere basmıyordu.

Ne zaman çocuklarımız oldu olaylara  biraz daha  sosyal yaklaştık.

Daha sonra kanlı sokak olayları geldi.

Ben dahil bütün o zamanın evlenmiş 30 yaş üzeri çocuk sahibi insanları aman bu kan dursun dedik.

Kanı durduranları omuzlara aldık. Her türlü icraata referandumlarda onay verdik.

Asker olanlarımızın parlak düğmelerini bayramlarda parıl parıl elbiselerle Anıtkabire yürüyüşünü alkışladık.

O günlerin hep devam edeceğini sandık.

Çocuklarımızı yeteri kadar uyarmadık.

Ufak ufak kıpırtılara önem vermedik.

Ve bu günlere geldik.

Daha fazla bir şey söylemek istemiyorum.

Benim söyleyeceğim Karacahmet Mezarlığında bir taşta yazıyor

” Hastayım dedim inanmadınız ”

Ancak tabiiki durum bu kadar ümitsiz değil

Her türlü hastalığa karşı donanımlı ve bilgili doktorlarımız da var.

Önümüzdeki seçimler fırsattır.

Haydi Mehmet biraz gayret  !!!!

 

 

Yorum yapın