İnsanların hayatından memnun olduğu dönemlerde çok kullandığı bir deyimdir. ” Bendeki keyif kadı kızında yok ” derler. Buradan çıkarılacak iki önemli sonuç var. Bunlardan biri kız olmak erkek olmaktan iyidir İkincisi ise kadı. Kadı yani hakim. Mahkemelerde en yüksekte oturur. Avukata savcıya yüksekten bakar. Ben hayatımda iz bırakan iki hakim tanıdım. Birincisi Üsküdar’da kiracı oturduğumuz … Devamını oku
Bu gün insanlara biraz aykırı gelebilecek bir konuda yazmak istiyorum. Önüme Thomas More’ un bir tespiti çıktı. Kendisi bir İngiliz yazar, devlet adamı ve hukukçudur. Tespiti şu ” Aşksız nikahların yaşandığı yerde nikahsız aşklar da yaşanacaktır.” Bu tespiti bundan 620 sene evvel yapmış. Muhtemelen hukukçu kimliği ile Nikahsız yaşayanların mirastan pay alması ile ilgili. Bunu … Devamını oku
” Matematikteki en büyük ilerlemelerin bazıları daha sonra açıklanması zorunlu hale gelen küçük sembollerin icadıyla olmuştur; eksi işaretinden bütün negatif niceliklerin teorisi çıkmıştır. ” Bunu söyleyen İngiliz yazar ve fütürist Aldous Leonard Huxley. Tamam işi çözdük. Hayatımızdaki bütün negatif niceliklerin kaynağını belirledik. Zaman zaman bulunduğunuz odadaki bütün duvarların üstünüze geldiği Nedenini tam açıklayamadığımız bir sıkıntının … Devamını oku
“Romantik aşk zenginlerin ayrıcalığıdır, işsiz olanların değil. Fakirler, sıradan ve pratik zekâlı olmalıdır.” demiş Oscar Wilde. Telefon açıp ” Hadi canım sen de!” diyecektim ama adam 1900 yılının Kasım ayında hayatını kaybetmiş. Bizim gençliğimiz romantik Türk filmleri ile geçti. Sert babalar yüzünden bir araya gelemeyenler Zengin kız fakir oğlan. Oscar bana martaval atmasın. Romantik aşk … Devamını oku
Bu gün de duygusal arenaya girmek istiyorum. Sen de aklına gelen her yere giriyorsun diyenler olabilir. Girerim Her konuya aklım erer. Ancak ne kadarını yaşadım ne kadarını yaşayanı gördüm bu yüzdeyi vermem. ” I am not lonely, i am alone.” Türkçe meali ” Ben yalnız değilim, tek başımayım ” Sevdiğim bir tespittir. Türkçede sadece yalnızım … Devamını oku
Adam beni bana sordu. Geçen yazılarımdan birinde 2 metreye yakın boyum 130 kiloya yakın cüsseme rağmen ses rengimin benim ile ilk defa telefonda konuşanlara daha zayıf nahif biri olduğum algısını yarattığını ima etmiştim. Bunu kuvvetlendiren bir de isim meselesi var. Benim adım Emin Kemal Aslında ikinci isim kullanılır ancak ailem Emin’i münasip görmüş. Hastane randevularında … Devamını oku
Aşk , sevgi ve dostluk çok kullanılan kelimeler. Dostluk denince aklıma bir Çin Atasözü gelir. ” Dostluk, mantar yemeği gibidir. Zehirli veya zehirsiz olup olmadığı ancak yendikten sonra belli olur.” derler. Bilmem katılır mısınız? Öyle dostlar var ki insan düşünmeden edemiyor Bu kişiler kime dost. Bizlere mi kendilerine mi? Sevgi aşk gibi kavramlar da herkesin … Devamını oku
Bu gün Romalı şair Publius Ovediustan çok sevdiğim bir deyişi sizlere aktararak yazıma başlamak istiyorum. ”Şans her zaman güçlüdür. yeter ki bir oltanız olsun, en bereketsiz gölde bile bir balık olacaktır.” diyor usta. Bu tespitin nesini seviyorsun diye sorarsanız. Oltasını ve ucundaki yemi. Balık tutarken taktığım her yem daha oltayı suya atarken hürriyetini seçerdi. Hayatımda … Devamını oku
Alman Lisesinde okumaya başladım. Sene 1958 Sınıfta çok ilginç bir arkadaşımız vardı. Kim ne söylerse o tersini savunurdu. Adı Yavuz’du. Aber Herr Lehrer Yavuz diye meşhur olmuştu. Aber Herr Lehrer Almancada fakat öğretmenim demektir. Cümlesine fakat diye başlar hepimizi hasta ederdi. Eğer yaşıyorsa kendisine sevgiler. Bu tip insanlara hayatım boyunca o kadar rastladım ki. İlerki … Devamını oku
Bu gün insan sağlığı ile ilgili tespitlerimi sizlere aktarmaya çalışacağım. Konuyu Cilalı Taş Devrinden itibaren irdeleyeceğiz. 1959 Avrupa Basketbol Şampiyonası 11. Avrupa Basketbol Şampiyonasıdır. 21-31 Mayıs 1959 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlendi. Türkiye’de yapılan ilk turnuvanın maçları İstanbul Mithat Paşa Stadı’nda (İnönü Stadı) oynandı. Ben bir şekilde o maçları izledim ve aynı yaz sonu basketbol oynamaya başladım. Yaşayanlar hatırlarlar o zamanda … Devamını oku
Birilerine moral vermek isterseniz ben Arthur Schopenhauer’in tespitini tek geçerim. ” Görüş, etki ve temas alanımız ne kadar darsa, o kadar mutluyuzdur. Bunlar ne kadar genişlerse, o kadar ıstırap çeker, ürkeriz. Çünkü bu alanla birlikte kaygılar, arzular ve korkular da çoğalır ve büyür. Bu yüzden körler bile bize ilk başta göründüğü kadar mutsuz değildir.” demiş … Devamını oku
Bizim çocukluğumuzda insanların ahlak anlayışları bu günkünden çok farklı idi. Belki de öyle değildi de benim anılarım bana böyle bir algı oluşturuyor. Bana göre gelir ve yaşam açısından çok farklı olmayan bu aileler hiç bir zaman kıskançlık ve kin gibi hislere sahip olmamıştır. İnsanların hangi şartlar altında olursa olsun , hangi uygulama usulleri ile gerçekleştirilse … Devamını oku
Sabah kalktım aklımda şu var diye yazılarıma başlamayacağımı söylemiştim ya. Vazgeçtim Bu gün Pazar Kaç gündür canım füme dil istiyor. Dinozor yaşında olmamın getirdiği bir olgu bu galiba. İyi niyetli insanlar bizim gibilere dinozor demek pek istemez klasik derler. Yani Mark Twain’ in klasik tanımı bize cuk oturur. Onun tanımıyla ” Bir klasik, herkesin okumuş … Devamını oku
Bloğun başlığından da anlamışsınızdır. Bu günkü yazımızın konusu insan hayatı. Ancak pek gözünüz korkmasın bloğum kötü bir tablo çizmek için kaleme alınmıyor, en azından bu amaçla başlamıyor. Ben hep söylerim ya niyet öyle ama bu yolculuk hangi iskelelere uğrar nerde sonlanır vallahi ben de bilmiyorum. ” Biz iki hırsız arasında kendimizi ifade ederiz. Düne ait … Devamını oku
Bu gün herhalde karamsar bir günümdeyim. Rochefoucauld’ un bir tespitini hatırlatmak isterim. ” Doğal görünmek isteği kadar doğallığa engel olan bir şey yoktur.” diyor Usta. Etrafınıza bakın, bu tiplerin etrafınızı çevrelediğini göreceksiniz. Sakin, anlayışlı, dost canlısı Sıkıntılarında yanında olup senin mutluluğunu isteyen akrabalar ve dostlar. Sizce gerçek bu mudur? Peki Sevgi ile kıskançlık arasında gel … Devamını oku
Bazen hem yazıyorum hem de kendimi sorguluyorum. Bir fıkra aklıma geliyor. Eski dönemde insanlar su ihtiyaçlarını genellikle çeşmelerden sağlarlarmış. Umumi Tuvaletlerde de bu ihtiyaç ibriklerle sağlanırmış. Her tuvalette bir İbrikçibaşı varmış. Hem tuvaletin temizliğini sağlar hem de paraları toplarmış. Su dolu ibriği alıp tuvalete girenlere müdahale edermiş. ” O ibriği alma yanındakini al ” . … Devamını oku
Gene mutluluk gene mutluluk Önce şunu belirleyelim. Diğer ülkelerin insanlarını bilmem ama ülkem insanı mutluluğu pek bilmez bu nedenle başka duygularla çok karıştırır. Sevinmek veya memnun olmak gibi kelimeleri atlar hemen mutlu olur. Mesela annem birini görür mutlu olur, bir şey duyar mutlu olur, gazete okur mutlu olur muhtemelen kıymalı pırasa yese mutlu olurdu. Doğaldırki … Devamını oku
İster zengin olun ister fakir insanların ortak özelliği hayatlarından şikayet etmek. Ben bu yaşıma geldim hayatımdan memnunum diyen bir kişi görmedim. Geliri yetersiz olanlar geçinememekten şikayet eder. Geçinme sorunu yaşamayanlar ise genellikle ailesinden şikayetçidir. Özellikle çocuklar bu işin mihenk taşıdır. ”Eğer bir dış etken seni üzerse, duyduğun acı o şeyin kendisinden değil, senin ona verdiğin … Devamını oku
” İnsan eğitimle doğmaz, ama eğitimle yaşar.” diyor Miguel de Cervantes Onun vurguladığı eğitim okul okumak değil okulda edindiği bilgileri kendi mantık süzgecinden geçirip bir potada yoğurup insanlara yararlı hale getirmek. Tam da burada konuya bir yeni bakış açısı getirmek istiyorum o da görgüdür. Eğer bir kimse eğitim almasına rağmen daha sonra o eğitimini … Devamını oku
Bu gün konumuz arkadaşlık. Bu konuda en çarpıcı söylem Ethel Watts Mumford tarafından yapılmış. O ” Akrabalarımız tanrı’nın vergisidir, çok şükür ki arkadaşlarımızı biz seçeriz.” diyor. Çocuklukta beklentiler tamamen çıkarsız ve sıcak ilişkilere dayalı ama zaman geçtikçe şartlar değişiyor. İşin içine okul girince doğal olarak genel kültür ve eğitim seviyeleri ön plana çıkıyor ve arkadaşlık ile … Devamını oku