Yaşantınızı şöyle bir gözden geçirin.
Çocukluk ve okul yaşlarından başlayarak bunu yapın.
İnsanların hangi cins ve yaşta olursa olsun bir tek saplantısı vardır.
” Benim dediğim olacak “
Hemen herkes bu arzudan kendini kurtaramaz.
Mesela ben kendimden örnek vereyim.
İlkokulda hemen herkes mahalle çocuğu olarak sokakta yetişirken beni ailem pek sokağa çıkartmazdı.
Bu nedenle onlar hep iyi futbol oynarlarken ben bir türlü beceremedim. Çareyi ailem bana gıcır gıcır bir futbol topu almakta buldu.
En iyi top benim olduğu için hem takımda oynama imkanım oldu hem de hep benim istediğim oluyordu.
Olmazsa topumu alıp eve gidiyordum.
Ancak o kadar kötü oynuyordum ki topuma rağmen herkes bana posta koymaya ve beni dinlememeye başladı.
Tam o sırada boyum uzadı basketbola başladım da mahalle benden kurtuldu.
Üsküdar’ın kedisi, delisi, velisi meşhurdur derler. Ben Kadıköye taşınınca kendilerine herhalde yeni bir .eli bulmuşlardır. Benim kadar akıllısını bulmuşlarmıdır bilmem.
” Bir insanın akıllı olmasına birşey dediğimiz yok. Yeter ki; aklını başkalarına kabul ettirmeye çalışmasın. “ diyor Eflatun.
Ama Eflatun’ u kim dinler
Tutturuculuk , benim yaptığım doğrudur, benim dediğim olacak bu günün erginleri için en vazgeçilmez yaşam biçimi .
Bunu ister ailede ister tahsil hayatınızda , arkadaşlar arasında veya çalıştığınız yerde ne kadar canlı ve etkin hissettiğinizi bir hatırlayın.
Bu tip uygulamaları olan arkadaşlarınız, öğretmenleriniz veya amirlerinizin bazılarını size verdiği acı ve zararları nedeni ile ya hayatınızdan ya da belleğinizden tamamen silmişinizdir.
Ama bu türlü uygulamalar ya ülkeyi yönetenler tarafından kendi insanına yapılıyorsa .
Ve hele bunu insanların içini ve hayatını karartmak bahasına ve her ne olursa olsun amacına hizmet eden bir tutturuculuğu devam ettirmek isterlerse
İşte o zaman , izninizle, bu bloğun sonunu Heraklitos getirsin
Kendi cümleleri ile Efeslilere şöyle hitap ediyor.
” Bütün yetişkin Ephesoslular kendilerini asıp kenti çocuklara bıraksalar iyi olur; çünkü onlar ‘hiç kimse bizden çok değerli olmamalı; böyle biri varsa, gitsin, başka yerde başkalarının arasında yaşasın!’ diyerek, aralarındaki en değerli adamı , Hermodoros’u sürgüne yolladılar.”
Belki bu, hiç hakketmemelerine rağmen, kendilerinin Hermodoros’a benzediğini zannedenlere de bir uyarı olur.
Baskı yok
Tutturucu olmayacaksın