Değerli dostlar hazır 65 yaş üstü evde ya .
Biraz tebessüm için bir blog yazarı olarak daha evvelki yıllarda yazdığım 1650 civarındaki blogumun 11 yıl önce yazdığım birini bu gün sizinle paylaşmak istedim.
Yanlış anlaşılmamak dileğiyle
Bu gün bayramın 2. günü . Bu nedenle biraz yüzleri güldürecek en azından tebessüm ettirecek bir blog yazmak istedim.
Gelecekteki yaşamıma direkt etki edecek bir haber herhalde alt yazı ile geçmiş ama ben , muhtemelen sıkıntılarımdan dolayı, atlamışım.
Anayasa Mahkemesi, ileri yaştaki dulları yakından ilgilendiren bir karara imza atmış ve aralarında yaş farkı olan eşlerin emekli maaşından kesinti yapılmasını hukuka uygun bulmuş.
Davayı Anayasa Mahkemesi’ne götüren, 9 yıl önce vefat eden ünlü orkestra şefi Hikmet Şimşek’in ressam eşi Nihal Ersöz’ müş .
Emekli Sandığı, Şimşek’in ölümünün ardından, yasa gereği, maaşının sadece yüzde 25’ini Nihal Ersöz’e bağlamış. Gerekçe, çift arasında 30’dan fazla yaş farkı bulunması ve evliliklerinin 10 yıldan az sürmesi olarak açıklanmış, Emekli Sandığı’na göre evlilik, “muvazaalı” imiş (danışıklıymış).
“Aynı yaştaki insanlar evlendiğinde bir gün bile evli kalsalar bu haktan yararlanıyor, ama ben yararlanamıyorum. Bu hangi mantık. Onların evliliği ile benim evliliğim arasındaki fark ne olabilir? Onlar aynı yaşta oldukları için haklı, biz yaş farkımız olduğu için haksızız. Benim evliliğimin ne farkı var. Bu ayırımcılık değil de nedir ? demiş ama faydası olmamış.
Bu kararı duyunca bir rahatladım bir rahatladım sormayın gitsin.
Daha evvelki bir bloğumda altını çizmiştim.
İnsanın çocukları harikadır demiştim.
Annelerini kaybedince en kısa zamanda babalarını evermek için ellerinden geleni yaparlar ama babalarını kaybederlerse ” En büyük Ana bizim Ana ” diyerek olası cici babalarına Gezi Parkı eylemcisi gibi gaz ve pala ile müdahale ederler.
Çok şükür ben ailemde öyle bir sorun yaşamadım.
Eşten dosttan hamle yapanlar oldu ancak ” Arkadaşlar , dostlar ben 41 yıl kaymaklı ekmek kadayıfı yiyen biriyim böyle keyifli bir hayattan sonra kimse benim su muhallebisi yememi beklemesin ” dedim.
Çok şükür herkes saygı gösterdi.
Ancak bazı babalar da ailenin isteğinin bile ne olduğuna bakmadan , karşı çıkmak bir yana, iki dirhem bir çekirdek giyinip ” Evlenme Programları” na katılmayı temel görev addeder.
Programın ilk gününden itibaren de her yaştan çok değerli hanımefendilerin ilgi odağı olur.
” Kaç yaşındasın? Evin var mı ? Araban var mı? Maaşın ne kadar? Çocuğun var mı? gibi basit sorular da pek tabii sorulur.
Erkek de özellikle çocuk için sorulan soruda bir havalara girer.
” Var ama hepsinin kendi evi var ”
Yaş yetmiş, evde sadece ikimiz mi olacağız modundaki soru ve cevabı izleyen seyirci sanır ki evlenirlerse hayatlarının bundan sonrasını Aydemir Akbaş gibi mavi puantiye donla yatakta geçirecekler .
Yaş ve maaş da tabii önemli. Kadın , eğer gençse , kaç yıl sonra bana ne kadar maaş kalacak diye hesap yapacak.
Bir de o programların en sevdiğim kısmı ise bir birlerinden elektrik alan çiftlerin dışarı çıkıp çay içerek birbirlerini daha iyi tanıması.
Sonra dönerler , anlaşamayanların cevabı hazır.
” Elektrik alamadım ”
İnsanın dilinin ucuna geliyor
”O zaman size pillisinden verelim hem elektrik kesilince sıkıntı da olmaz .”
Bir içkili lokantaya gidip yarım şişe rakı içerseniz belki karşınızdakinin dili çözüleceği için bir şansınız olabilir ancak çayla insan tanınır mı bilmem.
Anayasa Mahkemesinin kararına göre maaşı 2000 T.L olan bir emeklinin vefatı halinde 1500 T.L maaş bağlanacak bir kadının eğer erkekten çok genç ise sadece 500 T.L maaş almasını onaması bir çok yaşlıyı muhtemelen bakımsız bırakacak.
Oh be dünya varmış artık sağlam ayağıma biraz daha özen göstermem gerekecek ama ben halimden memnunum.
Bastonum ve sakalım benim umumi vasıtalarda her zaman yer bulmama olanak sağlıyor.
Artık 65 – 70 yaşlarındaki genç ve latif hanımların ilgi odağı da olmayacağım.
Klasik bir dedeyim artık
Yani Mark Twain’ in klasik tanımı bana cuk oturacak.
Çünkü onun tanımıyla
” Bir klasik, herkesin okumuş olmayı istediği ama kimsenin okumadığı bir eserdir.”
Aman canım boş ver.
Ne gam !!