Eskiden insanların kullandığı bir tekerleme vardı.
Çabalama kaptan ben gidemem.
Durumum tam da bu.
Evde kalmaya alıştım mı ne ?
Yürümeyi unuttum galiba .
Henüz bacaklarım yeteri derecede kuvvetli değil.
Ancak biliyorum ki hiç risk yok.
Sitenin bahçesine çıkacağım , zaten fazla sayıda akranım da yok.
Takacağım maskemi 3 metre mesafeye uyacağım..
Aslında etrafında kimse yoksa maske bahçede gereksiz.
Maske binanın içinde ve asansörde gerek.
Sabahtan beri televizyonlarda 19 Mayıs kutlamaları.
Corona virus nedeni ile yapılacak anma toplantıları iptal edilmiş.
Ancak televizyonlara bakıp yapılan programları şöyle bir izlerseniz
Birileri bu işi de bize pek bırakmayacak gibi görünüyor.
Aklıma eski bir olay geldi.
Eski yıllardan bir gün Cahit Sıtkı Tarancı Üsküdar’dan vapura binmiş Babıaliye yani çalıştığı Cağloğluna gidecek.
Vapurun üstteki açık kısmına oturmuş.
Vapurda o zaman sıkça görülen bir seyyar satıcı var kitap satışı yapan.
Cahit Sıtkı Tarancının ” 35 Yaş şiir kitabını satıyorum hem de kendi imzasıyla ” diye de bağırıyor.
Şaşırmış çünkü öyle imzalı bir kitabını hatırlamıyor.
” Getir bakalım bir tane ” demiş.
Adam kitabı getirmiş ve ustanın önünde kitabın ilk sayfasına uyduruk bir imza atmış.
” Sen kimsin ? ” diye sormuş satıcıya Cahit Sıtkı .
” Cahit Sıtkı ” demiş adam.
Adam gitmiş üstad kitaba bakmış bakmış.
” Şiir çalındığını bilirdim ama şair çalındığını ilk defa görüyorum ” demiş.
Bu gün de bence durum aynı.
Şimdi bir marştan çok kısa bir kuple yazmak istiyorum.