Karpuz gibi

Dışarı çıkmaya iki gün kaldı ya kafada bin tilki.

Her gün Bilim Kurulu o günkü bilgileri paylaşıyor.

Onlara inanırsanız işler olumlu gidiyor.

Bir de yeni bir tanım ortalarda geziyor.

” Yeni Normaller  ”

Herkesin ağzında bu.

Artık hep aynı şey söyleniyor.

”  Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak ”

Yeni normallere uyacaksın.

Dışarı çıkarken muhakkak maske takacaksın . Fiziki mesafeye uymak çok önemli.Bakkal , fırın , eczane , banka gibi yerlerde kuyrukta bekleyecek içeri tek tek gireceksin.

Duy da inanma.

Bence göstergelerin olumlu çıkmasının iki nedeni var.

Birincisi bütün dünyada olduğu gibi bizde de bizi yönetenlerin olumlu bir tablo çizmesi.

İkincisi ise ülkemiz insanının karpuz gibi ikiye ayrılması.

Nüfusun yarısı diğer yarısına düşman.

Ben ölmeyeyim o ölsün diye düşünenler her iki taraftan da çok sayıda . Bu nedenle çok dikkatliler.

Ancak son zamanda vaka sayısının artması beni biraz düşündürüyor.

Kayıpların artmış olması bence çok muhtemel.

Bu konuda iktidar yanlısı vatandaşlarımızın daha şanssız olduğunu düşünüyorum.

Çünkü kendine karşı olanların kayıpları fazla olsa muhakkak konuşmalarda buna yer verirlerdi.

Ayrıca  az eğitimli insanların kendini COVİD – 19 dan daha zor koruduğu gerçeğini de unutmamak lazım.

Değerli dostlar şu an önümüzdeki en büyük sorun bazı iş yerlerinin önümüzdeki günlerde açılacak olması.

Hepsi de başlı başına sorun

İnsanlar eğitimsiz ama çalışmak da çok gerekli.

Amerika , İtalya , İngiltere , İspanya , Fransa aynı zamanlarda kontrollü normal hayata geçecek.

Biz de de öyle yapılacak deniyor.

Önce berberler , sonra fırınlar , eczaneler ,  ve eğlence merkezleri.

Herkes dışarıda olacak ancak kendi önlemini kendi alacak.

Futbol maçları bile başlayacak.

Aklıma Roma İmparatorluğu zamanında  Neron geliyor.

Roma’yı yakmış Lir çalmış.

Hani gladyatörlerin Arenada dövüştüğü zamanlar.

Dövüşenlerin biri kazanınca Neron’un parmağına bakıyor.

Parmak havayı gösterirse dövüşçünün canı affedilecek aşağıyı gösterirse gitti kafa.

Bence bunların hepsi yalan.

Neron, İ.S.37 yılında Claudius Germanicus Caesar olarak dünyaya geldi.

Şiddetten yana değildi ve gladyatör dövüşlerini kaldırmak istemişti. İmparator, her ne kadar Deli Neron olarak ünlendiyse de, deliliği tarihi belgelerle kanıtlanamamıştır.

Yangının gerçek nedeni olasılıkla ocak başında yaşanan bir dikkatsizlikti .

Neron’un kuşkulu kişi olabileceği daha sonra akla gelecekti. Gerçi o zamanki kaynaklarda hep dikkatsizlik sonucu meydana gelen yangından söz ediliyor, ama Neron’un Roma’yı yeniden kurmak gibi ilginç bir fikri de vardı. Roma eskisinden çok daha görkemli olmalıydı ve Neron yangından sonra gerçekten de dev bir saray kompleksi inşa ettirmişti.

Yani sizin anlayacağınız hani derler ya.

Birinin adı çıkacağına canı çıksın.

Bence şimdi vatandaşımızın durumu da aynı.

Kadın Kuaförlerini bilmem onu da hanımlar yazsın.

Berberden önce randevu alacak . Kapıda yığılmak yasak .

Berberin kapısında beklenecek.

Sadece makine ile saç kesimi yapılacak . Öyle kafayı elle  sağa sola döndürmek veya saç yıkamak falan yok.

Eskiden 30 lira alırlardı şimdi bu randevulu sistemde kaça traş olacaksın?

Berber müşteri sayısının sınırlı tutulduğu bu sistemde her halde 30 liraya traş etmez.

” Abi gönlünden ne koparsa ! ” mı diyecek ?

Bir de üstüne virus korkusu.

Belki Nadir bana kızacak ama kimse bana kızmasın.

Hayvan terli bu yemi yemez.

Benim saçlar varsın dağınık kalsın.