Uçan Sandalye

Üsküdar Şemsi Paşada İlkbahar ve Yazları açılan bir Lunaparkımız vardı.

Üsküdar – Kadıköy arasındaki yolun sonuna döğru Şekerci Alptekine varmadan  soldan denize doğru dönerseniz  Uncular caddesitarayım.

13  ,  14   .yaşlarındayken mahalleye bir aile taşındı

Üç katlı bir ahşap evin 3. katına.

Daha evvel bir yazımda anlatmıştım.

Ben bir ev yapılmak için bizim karşımızda açılmış olan kireç kuyusunun üstünden uzun bacaklarım ile karşıya sıçrar  kız da bana gülerdi.

Tam kız beni beğendi derken kız tekerlekli lastikli bir el arabası ile yollarda karpuz satan Cengiz’e kaçtı.

Bunu anlatmamın nedeni Cengiz’in Lunaparkta kaleci olarak ta görev yapmasıydı.

Lunapark biraz kumarhane gibiydi kurulan kaleye oyuncu 3 penaltı atar hepsini sokarsa bir sigara kazanırdı.

Eğer 2 penaltı gol olmuşsa Cengine girersiniz.

Yolun sonu Semsi Paşa orada Mayıs ayından itibaren Lunapark açılırdı.

Tam burada sizlere bir anımı akz topa vurulmadan atanın ağzının içine kadar girer gole izin vermezdi.

En büyük kumar ise üzerinde çok sayıda üzerinde numaralar olan bir oyun alanı idi . Oyun alanının yukarıdan aşağıya hafif bir eğim vardı  top aşağıya doğru inerken eğer  bir çukura girerse o yuvaya para koyan kişi yuvanın üstünde yazdığı numara kadar kazancı sağlardı.

Nadir umarım daha güzel anlatır.

En yüksek rakam 50 idi. Bunun için oyunu idare eden bu parayı vermemek ister ve top oraya girmesin diye aşağıdan diz atardı

Lunapark ile ilgili en ilginç anım ise Uçan Sandalye ile ilgilidir.

Bir gün Uçan Sandalye tam dolu iken bir gencin sandalyesi takılı olduğu yerinden kurtuldu ve genç sandalyesi ile denize uçtu.

Allah korudu

Ya tam tersine Anadolu Futbol Takımının Kulüp binasına uçsaydı.

Allah korudu.