İktisat Fakültesinde hocam olan Doçent Doktor Sencer Divitçioğlu vefat etmiş.
Öğrenimini Fransada sürdürmüş olan bu değerli hoca sol düşünceleri nedeni ile uzun bir süre Prof. yapılmamıştı.
Gerekçe ise lisan yetersizliği idi.
Profesörlüğünün Üniversite Senatosunda onaylanmadığı bir gün kapısındaki pirinç Doç. Dr yazısını sökmeye çalışmış ve ben de ona yardım etmiştim.
Çok sonra Prof. oldu
1983 yılında da okuldan dehlendi.
Ben insanları tanıdığım haliyle ve rütbesi ile hatırlamayı çok severim.
Onun için Sencer Hocaya doçent doktor diyorum.
Askerdeki bölük komutanımla facebook vasıtasıyla tekrar bir araya geldik.
Albaylıktan emekli olmuş
Ama benim için Üstteğmen Pirik’tir.
Neden böyle eski tarihlere özlem duyuyorsun diye sorduğunuzu duyar gibiyim.
Şu nedenle
Zaman insanların bazılarının arkasından esen rüzgar ile yelkenlerini dolduruyor bazı pırlanta değerlere ise fren yaptırıyor.
Bu gün bokunda boncuk varmış gibi ilahlaştırılan bazı değerlerin gençliğinde ne olduklarını bir hatırlayın.
Bunların hepsi ne olduklarını gizleyerek yalancı bir kimlikle hayatta yer bulan kişilerdir.
Bu nedenle ben insanların kendileri oldukları dönemlerine daha bir düşkünümdür.
Bunları bir değerli yazar ne güzel anlatmış.
André Gide
” Olmadığın biri olarak sevilmektense, olduğun biri olarak nefret edilmek daha iyidir. ” diyor.
Ben de aynen böyle düşünüyorum.