Akıl ve zeka
Harika bir tartışma sahasıdır.
Kim karşısındakinin aklına yetişemediğini farkederse hemen cevap hazırdır.
Sanki bir insan hem akıllı hem zeki olamazmış gibi.
Akıl nedir?
Bence bunun en mantıklı cevabını Arthur Schopenhauer ‘de bulabiliriz
” Akıl, sebep ve sonucu ayırt etmektir ” diyor Usta
Peki ya zeka?
En geniş anlamıyla, genel zihin gücü olarak tanımlanabilir.
Bir hastalık söz konusu olmadığı sürece şüphesiz herkesin aklı vardır.
Akıl aslında bir kabiliyettir, zeka da öyle.
İkisi arasındaki en önemli fark, bir başkasından akıl alabilirsiniz ama zekayı asla.
Dilimizde akıl ile ilgili bir çok özdeyiş vardır
‘Ah şimdiki aklım olsaydı’ , ‘akılda tutmak’ , ‘bir tek o akıl etti’ gibi.
Ancak zeka için böyle deyimler çok azdır.
Tilki gibi zeki derler , ancak onun da gücü tek kargaya yetmiş.
Anlaşılan odur ki zeki olmak beş para etmez.
Bu nedenle bizi yönetenlerin hemen hepsi akıllıdır.
Yönetilenlerin de hemen hepsi zeki.
Ancak bir tehlikeye Albert Einstein işaret etmiş.
“Aklı ile övünen kişi, hücresinin genişliği ile övünen mahkuma benzer.” demiş
Hücre büyük de olsa gene de hücre
İstediğin kadar kendini vazgeçilmez say
Esas sıkıntı oraya sıkışmakta