İlkmektep 5. sınıfta imtahanda sorulan ” İneğin midesi kaç bölümdür? ” sorusunu kendi bilgimle cevaplandırdıktan sonra kitabımı alıp sıranın üstünde bakarken öğretmenim Ümran Hanım “Senden bunu beklemezdim, kopyamı çekiyorsun?” deyince çok utanmıştım.
Bütün tahsil hayatım boyunca hiç kopya çekmedim.
O itham o kadar içime işlemiş ki
112. dönem olarak Tuzla Piyade Okulunda başladığım askerlik hayatımda 6. Bölük Flamacısı olarak görev yaptım.
Tavşantepe de yapılan eğitim alanına giderken silahlarını taşların altına gizleyip Gazanfer Bilge otobüsü ile İstanbul’ a kaçıp akşam dönen arkadaşların “Yahu sen de gel !” diyenlerine ” 4 metrelik flamayı nereye saklayım” derdim.
Sorun flama değildi olmasaydı da gitmezdim.
Sorun ineğin midesi idi
Sonra bu günlere geldik
Kefenin cebi olmaz diyenlerin aksine çift cepli kefen yaptırıp sandığına koyan siyasilerin yaşadığı bu günlere
İnsan ahlakının ayakkabı kutularına sığdığı bu günlere
Ah Ümran Hocam ah, aramızda öyle önemli bir yaş farkı da yoktu
Eğer yaşıyorsan ellerinden öpüyorum
Sorunun bu günün insanlarının değil ineğin midesi olduğunu öğrettiğin için