Dün İktidar Partisinden bir Anayasa Profesörünün açıklamalarını dinledim.
Akşam da bir başka Anayasa Profesörü konuştu.
Artık kafam netleşti.
İlk konuşmacı bu güne kadar çok emek verdiklerini, ancak tarihe bakıldığında geçmişte bu tip uğraşların daha sonra gelen koalisyon hükümetleri tarafından berhava edildiğini söylüyor.
Bu nedenle yola sonuna kadar devam edilmeli.
Ancak akşam konuşan Anayasa Profesörü hanım kızımız bu günkü Anayasanın İktidar adayının mitinglerde yapacağını söylediği faaliyetlerine imkan vermediğini , eğer yapılırsa Anayasaya aykırı olduğunu söylüyor.
Meşhur milletim söylemi, anlaşılan, burada devreye girecek.
Milletimin denilen kesimin yerel seçimde verdiği oylar ,yapılan yolsuzlukları , tutuklamaları, yaratılan Cemaat sorunlarını nasıl çözdü ise anlaşılan Cumhurbaşkanlığı Seçimi sonrası iktidara verilen oylar Anayasanın üstünde kabul edilecek.
Kısacası eğer sayın başbakan seçimi kazanırsa milletimin istekleri Anayasanın üstündedir diyecek.
Çok küçük bir ihtimal olarak eğer Cumhurbaşkanı bir başka aday olursa, yollanan kanunları onaylamaya mecbur edilecek.
Eğer onaylamazsa milletimizin isteklerini yerine getirmeyen bir hainmiş gibi seslendirilecek.
Hani bir deyim vardır ya ” Aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık” derler.
Aynen öyle.
Allah yardımcımız olsun.
” Bir devleti kurmak için bin sene ister, yıkmak için ise bir saat kafidir.” diyor George Gordon Byron (22 Ocak 1788–19 Nisan 1824) ( (22 Ocak 1788–19 Nisan 1824)