Adadaki Eşekler

Bir arkadaşım vardı.

Bana yakın yaşta.

İki lafta bir yaşam süresi ile olarak aynı şeyi söylerdi.

” Aman boş ver artık inkıtaları oynuyoruz.”

Eski bir deyimdir bu inkıta.

Genel olarak iki anlamı vardır.

Birinci anlamı eski futbol deyimidir. oyunun durduğu anların orta hakem tarafından oyuna eklenmesini anlatır. hakem intikaları oynatıyor gibi.

İkincisi ise elektrik inkıtaı. Eskiden şehrin bütün elektrikleri kesilmişse, buna inkıta-ı umumi, sadece bir ev, sokak veya semtinki kesilmişse inkıta-ı hususi denirmiş.

Arkadaşımın söylediği futbol maçındaki anlam.

Yaşayacak pek fazla yaşımız kalmadı demek istiyor.

Ama bu günkü hayat gerçekliğinde ona bakıyorum da yasalara tamamen uyuyor .

Kafasını değil burnunu bile kapıdan dışarıya çıkarmıyor.

İnkıta falan diyor ama görünen şu ki hayatı da seviyor.

Sen boş ver arkadaşını kendinden anlat diyenler olabilir anlatayım.

Ben bu 50 günlük evde kalma süresince bu durumdan hemen hemen hiç etkilenmedim.

Tekrar etmek istemiyorum ancak daha önce beni izlememiş olanlara durumu anlatmam lazım.

Haftanın 7 günü belediye yemek yollar.

Oturduğum sitede her kes bana gözü gibi bakar.

Covid  –  19 öncesi sitenin bahçesine iner sakinler ile sohbet yapardım.

Çay tost yollayanlar sürüsüne bereket.

Keyfim yerindeydi .

Sonra bu günlere geldik .

Artık dışarı çıkamıyorum .

Ancak her gün bir yazı yazıyorum.

Site sakinleri de beni gene yalnız bırakmıyor.

Dün akşam kapı çaldı açtım bir önceki dönem site başkanı olan Bülent.

Bana güllaç getirmiş.

Tatlıya ihtiyacım varmış her halde .

Gözlerimin içi güldü hepsini anında ham yaptım.

Evde otururken hiç özlediğin bir şey var mı derseniz var diyeceğim ama dalga geçersiniz diye korkuyorum.

Eski yıllarda yani benim gençliğimde Bahar Bayramında Büyükadaya gider eşeklere binerdik.

Daha doğrusu özellikle kızlar eşeğe biner beni ise gülmek için eşeğe binmeye zorlarlardı.

Gülünecek durum ben eşeğe binince genellikle ayağım yere değerdi.

Ben ise arkadaşlarımızdan bir kızın durumuna çok gülerdim.

Eşek Büyükadanın en yüksek yerinde , üstünde hanım arkadaş,  keyfince dolaşır sonra kafasına göre dururdu.

Sen kendi durumunu anlat derseniz benim şikayetim ise deh çüş durumuydu.

Fren yapmak için bacaklarım ile hayvanın yanlarından sıkıştırır ama pek bir fayda sağlayamazdım.

Deh deyip boynuna takılmış olan koşumu sıkarsan hayvan yürür ancak bir yerde kafasına göre durur hiç hareket etmezdi.

İnatları nedeni ile o güzel gözlü hayvanlar kindar olarak da değerlendirmiştir.

Bu yanlışı düzeltmek isterim.

Kindar olan eşek değil devedir.

Hatta kindar olan birinden bahsederken ” Adamda deve kini var ” derler.

Klavyeyi önümüze alınca nerelere geldik.

Bu gün sitede beni severler diyorum ama çalıştığım zamanlarda iş yerinde de severlerdi.

Sadece birlikte çalıştığımız arkadaşlar arasında değil herkesin sevmesinin sebebi bana sorulmuştu.

O zaman verdiğim cevabı tekrar vereyim.

” Sevilmek için insanlara iyi davranmanız gerekmez , onlara  kötü davranmayın yeter ”

Bu gün kendime methiye yazmış gibi oldum.

Kusuruma bakmayın.