İlk yazımı 2 Ekim 2012 de kaleme almışım . Bu gün yayınladığım yazı sayısı 948 e ulaşmış. Bunların hepsini sitemde bulmanız mümkün. Yazılarımdan birinde herhalde kendini arkadaş olarak tanımlayanlara biraz kızmışım. Şimdi o kadar belki kızmam ancak o gün coşmuşum. ” Öyle arkadaşlar vardır ki, ” demişim ” Candan ileridir, hiç ellerini üstünüzden çekmezler. Hele … Devamını oku
Literatürde feminizm diye bir kavram var. Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılması için bir mücadeledir. Sosyoloji, politik akım ve etik alanlarından oluşur, temeli kadın özgürlüğüne dayanmaktadır. Feminist olarak tanımlanan insanlardan biri bence kantarın topuzunu biraz kaçırmış. 1855 – 1924 tarihleri arasında yaşamış bir İngiliz romancı Marie Corelli ” Hiç evlenmedim, çünkü … Devamını oku
Sayın Cumhurbaşkanı Deniz Baykal ile görüştü. Yaptığı bir konuşmada da ” Ben değil biz demeliyiz ” dedi. Vay anasını sayın seyirciler. Eski konuşmalarını gözünüzün önüne getirirseniz laf olsun torba dolsun diye konuştuğunu düşünebilirsiniz. Ancak ben sayın Cumhurbaşkanını tanıdığım kadarıyla bu güne kadar yaptığı her konuşmayı bilinçli yaptığını ve daha sonra yapacağı inşaatlara tuğla koyma amaçlı … Devamını oku
Bu gün gene 2 yıl önceki yazdığım bir yazıya atıf yapmak istiyorum. Siyasi hava aynı eskisi gibi . Koalisyon lafı ortada dolaşıyor ancak bu kelimenin manasını idrak etmiş parti liderleri yok. Çünkü iktidar dahil her partinin kırmızı çizgileri var. Bu kafa devam ederse netice almak mümkün değil. Koalisyon ancak kırmızı çizgilerin esnetilmesi ile mümkün olur. … Devamını oku
Hep yaşam yaşam diyoruz ya. Yaşam yani hayat. Bu ara çok popüler olan bir şarkıda sanatçı şöyle sesleniyor. ” Dualar eder insan mutlu bir hayat için. ” Hiç itirazım yok. Ancak bunun için ne yapıyoruz? İstekleri elde etmek için sadece dua etmek yeter mi? Bilinen fıkradır. Adamın biri kafaya takmış. Zengin olmak istiyor. Her gün … Devamını oku
Seçim sonuçları belli oldu. İktidara karşı toplumda oluşan tepki seçimde varlığını ortaya koydu. Buradan hareketle bu tepkinin hayatımızda siyasi , hukuksal ve ekonomi açısından yaşadığımız sıkıntılara çare olacağını düşünüyordum. Ancak şimdi korkuyorum. Bir anda ekranları gene kravatlı akıl hocaları doldurdu. Seçmenler eskiden farklı ancak hocalar neredeyse eskisinin aynı. Kendi istek ve düşüncelerinin paralelinde topluma ayar … Devamını oku
Hemen herkesin benden şikayetçi olduğu bir konu vardır. Ki ben de onların hakkını teslim ederim. O da olayları çok ince eleyip sık dokumamdır. Her konuda bütün pozitif ve negatif yanları irdelemeye çalışırım. Ancak yaşım mı yaşadığım hayat mı bilmem olumsuzluklarını daha fazla öne çıkartırım. O zaman bana yakınlarım ” Ağzını hayra aç ! ” veya ” … Devamını oku
Bu gün seçim var. Sandıklara gidip oy kullanacağız. İnsanları bu açıdan değerlendirmek istedim. Hayattaki bir çok şey süreç içinde yaptığımız deneylerin bir bileşkesi. Bilmem katılır mısınız ? İlk çocukluğunuzu düşünün. Daha yürümeyi yeni öğreniyorsunuz. Koşma düşersin derler. Hiç takmazsın. Düşmekten dizlerin paralanır. Evde dolaşmaya başlarsın. O zamanlar kalorifer yok. Annen der ki ” Aman sobaya … Devamını oku
Bu gün tam da kalite ve kantite konusuna değinmenin zamanıdır diye düşünüyorum. Önce kalite Kalite ” Latince Qualites ” nasıl oluştuğu” anlamına gelen “qualis” kelimesinden gelmektedir. Buna göre kalite hangi ürün veya hizmet için kullanılıyorsa, onun ne olduğunu ifade etmeğe yöneliktir. Oysa günümüzde kalite, daha çok üstünlüğü ve iyi oluşu ifade etmek için kullanılır. Bu nedenle … Devamını oku
Basketbol oynadığım tarihlerde bir spor mecmuası benimle yaptığı bir röportajda şu soruyu sormuştu. ” Bir sporcu hangi yaşta en verimli çağındadır? “ ” 28 demiştim . Genç yaşlarda fizik üst derecededir. 28 yaşından sonra ise spor aklı yukarıya çıkar ancak vücut ona yeterli derece yardımcı olmaz. ” Bu dediğimin doğruluğunu kendi üzerimde test edemedim. … Devamını oku
Bu gün sizlere 2 yıl önce yazdığım bir yazıdan alıntı yapan bir blog düşündüm. Bu sıkıntılı günlerde yüzünüz biraz gülsün istedim. Bu bloğumu lütfen siyasi arenaya çekmeyin. Sadece eşeği kapsadığını da düşünmeyin salt hayvan sevgisidir. O günkü yazımın sonundaki tespit ise bu yazının nedeni. Keyifli okumalar ” Yazıma konu olan, az yiyip çok çalışan, insana … Devamını oku
Ben yemeklerde acı kullanmayı çok severim. Yemek yaptığım zamanlarda küçük torunum Serhan hariç diğerlerinden çok eleştiri alırdım. Kullandığım domates salçası değil acı biber salçası olurdu. Acılı yemekleri de Meksika acı soslarını da severim. Kebapçıya gidince Urfa değil Adana söylerim. Siparişleri beklerken Serhan ile birlikte Tombul acı biber turşusunu sek yeriz. Genellikle kendi yaşamımdan da kesitler … Devamını oku
Hani yazılarımda hep mutlu , şanslı insanlardan bahsediyorum ya. Hatta birinde evimin balkonunda otururken koşup vasıtaların merdivenine basıp içine girenlerin ne kadar şanslı olduğunu yazmıştım. Dün bir konuda benim de çok şanslı olduğumu düşündüm. Bu güne kadar hiç dikkatimi çekmemişti. Bu konu duş almak. Yıkanmak değil duş almak. İki gün evvel yazdığım yazımda yaklaşık 10 … Devamını oku
Cumartesi günü oturduğum sitenin havuzu kullanıma açıldı. Müdür , herhalde siyasilerin yoğun temposu nedeni ile, açılışı benim yapmamı rica etti. Görev bildim. Ancak iki sıkıntı oldu. Birincisi hava şartları uygun olmadığı için katılımcı yoktu. Benim de onları evlerinden havuz başına getirecek vasıtam. İkincisi ise Site Yönetimi adına açılışta bulunan personel açılışa mont ve şemsiye ile … Devamını oku
Bu Pazar günü iyi bir evlilik nasıl olmalı konusunu ele almak istiyorum. Şimdi bazı değerli okurlar anlat anlat diyecekler. Bekara karı boşamak kolay gelir. Hiç de öyle değil. Ben yazılarımda genelde olanı değil olması gerekeni yazıyorum. Olanı yazsam yaptığım yanlışlardan bahsetmek zorunda kalırım. O zaman da Telefon Rehberinden daha kalın bir kitap olur. Bu nedenle … Devamını oku
Çok sevdiğim bir fıkradır. Çocuk annesine gelmiş ” Anne ” demiş ” Duvardaki resimde senin yanındaki dalgalı saçlı , sportmen yakışıklı kim? ” ” Baban kızım ” demiş annesi. ” Peki ” demiş kız. ” O zaman şimdi koltukta oturan kel kafalı şişman adam kim? ” Sabahları yüzümü yıkamak için lavaboya gittiğimde aynada aksimi görünce … Devamını oku
Seçime 10 gün kaldı. Oy kullanacağız. Bu gün yazmak istediğim oy kullanacak olan insanların kimlik profili. Hani Aysun Kayacı yıllar evvel başkaldırmıştı ya. ” Benim oyum da çobanın oyu da bir sayılıyor. Bu olmaz ” demişti de kızımızı infaz ettiler. Şimdi nerededir ne yapar bilmem. Bu konuda ben de pek ak kaşık sayılmam. Üniversite zamanlarımda … Devamını oku
İnsanların genellikle kendine yettiğini ifade eden bir öz deyişimiz vardır. ” Kendi ayaklarının üstünde durmak.” Ya ne olacaktı? Başkasının ayakları üstünde durmak insan yapısı açısından zaten mümkün değil. Şaka bir yana , bu deyimin söylemek istediği hayatta başkalarına yaslanmama. Kendi birikimleri ile hayatına yön vermek. Orada biraz durmak gerek. Ve Jane Howard’ a kulak vermek. Elizabeth … Devamını oku
Geçenlerde bundan 2 yıl önce paylaştığım eski bir yazım tekrar önüme geldi. Filozof kimliğim ile dünyayı analiz etmiş ve “Dünya iki şey üzerine kurulmuştur , sen yeme ben yiyeyim , sen kötüsün ben iyiyim” diye ahkam kesmişim. Çok da güzel yazmışım. Hala da arkasındayım. Bir de neden bilmem canım biraz insanlara dalmak istemiş. Özellikle gençlere Bazıları … Devamını oku
Bu gün size Almanya doğumlu Amerikalı ünlü bir psikanalist, sosyolog ve Filozoftan bahsetmek istiyorum. Bu kişinin adı Erich Fromm. 1980 yılında kaybettiğimiz bir değer. Sizinle paylaşmak istediğim onun çok önemli bir tespiti, ancak daha evvel onun profesör seviyesinde çok iyi bir psikanalist olduğunu önemle söylemek isterim. Klasik psikanaliz özel yöntem ve çok yoğun çalışma gerektiren bir psikoterapi türüdür. Psikanalistin … Devamını oku