Emin Kemal Özer Günlük Blog Yazıları

Hırvatistan’ ın son maçında galip gelmesi işleri değiştirdi. Artık rahatlar. Bu nedenle bizimle oynanacak maçta kendilerini pek sıkacaklarını sanmıyorum. Al gülüm ver karanfilim durumu yani. Siz de bizim takım için söylenenlere pek itibar etmeyin. Hücum takımı sahaya sürülecekmiş falan filan. Sorun kimlerin oynayacağı değil gol olacak teknik versiyonları ortaya koyacak bir sistemimizin olmaması. Bahis oynayacaklar … Devamını oku

Yarın en önemli maçımıza çıkacağız. İlk 4 takım arasına girmek için Belçikayı yenmek gerek. Dördüncülük halinde diğer gurubun 1. si ile oynayacağız. Olsun Yenilsek bile uluslararası deneyim kazanmamız için gene de bir şeydir. Bu gün elimizden geleni yaptık. Ancak takımın bu gün gösterdiği efor sonucu yaşadığı yorgunluk umarım yarın bize zarar vermez. Belçika gurubumuzdaki bize … Devamını oku

En mutlu günlerimi yaşıyorum. Üstüne üstlük bayram. Ancak dün yaşanan futbol faciası. Basketbolda yaşanan İngiltere galibiyeti. Ve sonucunda şaşkınlıkla izlediğim medya yorumcuları. Finlandiya futbolda İzlanda’yı yendi ya. Herkes bundan post çıkarmaya çalışıyor. Yalanlar arka arkaya. İzlanda yenildiği için şansımız devam ediyormuş. Yalan Başarı var mı diyorsanız var. Lucesku’yu aslanların önüne atarak , Fatih Terim’e üstüne … Devamını oku

Dün guruptaki tüm takımlar ilk maçlarını tamamladılar. Rusya ile oynadığımız maç tam bir kör dövüşü şeklinde cereyan etti. Hem kötü oynadık hem de Rusyayı kötü oynamaya zorladık. Siz maçtan önce yayınlanan gürültülü cazgır reklamlara , 12 dev adam palavralarına pek itibar etmeyin. Takımımız turnuvanın orta kuvvette bir takımıdır ve çift haneli fark ile galibiyet alması … Devamını oku

Bu insan dediğimiz ne garip bir şey arkadaş. Ne garip duygular arasında gidip geliyor. Bir bakıyorsun dostları ve inandığı değerler uğruna kendini feda ediyor. Bir bakıyorsun bencil mi bencil Friedrich Nietzsche yi pek yabana atmayın. ” Biz aslında karşımızdaki insanı sevmiyoruz. onun bizde yarattığı duyguyu, heyecanı, hissi seviyoruz. sevgiyi değil, sevilmeyi seviyoruz; işte insan bu … Devamını oku

” Sevgisiz evlilik hatadır bence. ya hekime ya hakime götürür ” demiş biri. Doğruluğu tartışılabilir. Hele ülkemizde Ailelerin kararları paralelinde görücü usulü ile evlenen dünya kadar çift varken. Bunların hepsi hasta mı yoksa boşanmış mı? Tabii ki hayır. Ancak sorulması gereken soru şu. Mutlular mı? Bunu bilmek de çok zor. Çünkü ” Mutluluk sizinle kendiniz … Devamını oku

” Unutmak olmasaydı, yaşamak olmazdı.”  demiş Ahmet Haşim. Doğrudur. Ancak onun cümlesindeki  unutmak hayat boyu yaşanan sıkıntı ve üzüntüler ile ilgili. Benim bu gün anlatmak istediğim ise gündelik hayatta mevcut olan unutkanlık. Alışverişe veya bankamatiğe gidiyorum. Tam şifreyi gireceğim Nah girersin konumuna düşüyorum. Bir şeref turu atıyorum , aklıma geliyor. Şifreleri yazıp cüzdanıma koydum. Hani unutkanlık … Devamını oku

Zengin olursa insanın oh dediği sanılır. Ancak benim kendime göre bir görüşüm vardır. Benim tabirimle ” Her şey alacalı göreceli ” derim. Alacalı , bilindiği gibi, birkaç rengin karışımından oluşan renk Göreceli ise kişiye göre değişen kavramlar demek. Söylemek istediğim yaşanan ve oluşan tüm değerlerin insanların ona karşı duruş ve yaratılan karışımlardan referans aldığıdır. İlk … Devamını oku

Bu günkü  yazımızın konusu insan hayatı. Ancak pek gözünüz korkmasın bloğum kötü bir tablo çizmek için kaleme alınmıyor,  en azından bu amaçla başlamıyor. Ben hep söylerim ya niyet öyle ama bu yolculuk hangi iskelelere uğrar nerede sonlanır vallahi  ben de bilmiyorum. ” Biz iki hırsız arasında kendimizi ifade ederiz. Düne ait    üzüntüler ve yarına ait … Devamını oku

Zaman zaman hayvanlar alemini bloglarımda kullandığımı bilirsiniz. Her hayvan ayrı bir dünyadır. Timsah 2 saat su altında kalabilir 4 metre boyunda ve 220 kilo olabilir. Yeterli yiyecek bulamaması halinde  metabolizmasını yavaşlatabilir Benim en hoşuma giden hayvanların başında fok gelir. Fok deyince aklınıza ismi gibi ufak tefek bir şey gelmesin 3 metre boyunda 450 kiloluk bir … Devamını oku

İnsanların belirgin bir özelliğini bu günkü yazıma konu olarak almak istedim. Bu konu insanın tahammülsüzlüğüdür. Mesela bebek yaşlardaki bir çocuğun elinden bir başka çocuğun oyuncağını almak istediğini düşünün. Karşısındakinin gücünü falan hiç düşünmez. Hemen tekme yumruk dalar. Geri alır almaz bu ayrı konu. Biraz daha büyüyünce kendisine yapılan saldırıları karşılama şekli biraz değişir. Gücü yetmezse … Devamını oku

Benim hayatın ilerleyen  evrelerinde hayattan beklentilerim çok abartılı olmamıştır. Ancak çocukluğumda biraz duracaksın. İlkokul Yaşlarımda hayalim her sabah yastığımın altında 50 lira bulmaktı. İster tokgözlülük ister aile yapısı deyin , o gün harcayacağım paranın yerine konması bana yeterdi. Her gün yeni bir 50 liram olsun dünden artan param da cebimde kalsın demezdim. Çocukluk işte Hiç … Devamını oku

Bu insan dediğimiz ne garip bir şey arkadaş. Ne garip duygular arasında gidip geliyor. Bir bakıyorsun dostları ve inandığı değerler uğruna kendini feda ediyor. Bir bakıyorsun bencil mi bencil Friedrich Nietzsche ‘yi pek yabana atmayın. ” Biz aslında karşımızdaki insanı sevmiyoruz. onun bizde yarattığı duyguyu, heyecanı, hissi seviyoruz. sevgiyi değil, sevilmeyi seviyoruz; işte insan bu … Devamını oku

Bu gün yazıma unutkanlığı konu almak istiyorum. Biraz da Friedrich Nietzsche’ ye saydırmak. İnsanlara balık hafızalıdır derler ya. Bu gün yaşar yarın unutur. Friedrich Nietzsche’ de unutkanlara bir yorum getirmiş. “Unutkanlar çok şanslıdır çünkü hatalarının acısını çekmezler”  demiş. Bence halt etmiş. Herkes acı içinde arkadaş. Yoksa bana mı öyle geliyor. Acaba haklı mı? Jacques Brel ” … Devamını oku

Ben bunaldım arkadaşlar. Kalan az günlerimi endişesiz ve mutlu yaşamak istiyorum. Bu nedenle Albert Einstein’ a inanmak istiyorum. Usta demiş ki ” Hayatı yaşamanın iki yolu vardır; Biri hiçbir şeyin mucize olmadığını düşünmek, diğeri ise her şeyin mucize olduğunu düşünmektir. Yaşadıklarınızı şöyle bir düşünün dostlar. Dargınlıklar , kırgınlıklar , mutluluklar Evlenmeler boşanmalar Hep söylerim ya … Devamını oku

” Ben zeki doğmuştum, beni eğitim mahvetti. ” demiş Mark Twain. Artık kendimi aklanmış sayıyorum. Ben zekiyim akıllı değil diye hep diyorum ya. Demek zeka da sonra beni terk etmiş. Aslında akıllıyı belirlemek de öyle pek kolay değil. Anonim bir deyiş  var. ” Kimin akıllı olduğunu bir bilsek deliyi de öğreneceğiz ama.. ” denir. Ancak … Devamını oku

” Beş dakika sonra hayatta olacağımızın bir garantisi yok. o yüzden keşke dememek için bugüne kadar kırdığın kişileri ara ve tekrar küfür et”  demiş Charles Bukowski. Bayıldım. Adam bizi tüm düşünce ve mantık silsilemizi  boş vermeye davet ediyor. Hepimizin ,  yaşadığı dönem boyunca , bir çok kişi ile anlaşamadığı zamanlar olmuştur. Olayın sıcaklığı geçince insan … Devamını oku

Çok bilinen bir özdeyiştir. Hayatın zorluklarını göstermek için ” Ekmek aslanın ağzında ”  derler. Hatta daha sonra işlerin giderek daha da zora girdiğini göstermek için ” Hatta midesinde ” diye yeni bir özdeyiş yaratılmıştır. Tabii bu özdeyişte aslana verilen Ormanların Kralı lafının etkisi vardır. Acaba aslan hakikaten yazılıp çizildiği gibi çok kuvvetli bir hayvanmıdır? Buna … Devamını oku