Bilmem fark ettiniz mi eğitimli olanlar çok şanssız. Eğitimsizler istediğini söyleyip istediğini yaparlarken eğitimlerin bu şansı belirli kesim veya gruplar tarafından hep zora sokuluyor.
Çünkü olayları değerlendirenler , ihtiyatlı davrananlar genelde eğitimliler oluyor.
Bu günkü yazımda buna bir şekilde örnek vermek istiyorum.
Eski anılarımda basketbol oynarken yol masrafı adı altında 150 T.L alırdık demiştim.
Çünkü benim zamanımda basketboldan geçinmek mümkün değilken futbolcular ise profesyoneldi.
1959 yılında, şu andaki adı Süper Lig olan Millî Lig kurulmuştur. Düzenlenen ilk sezonda ligin şampiyonu Fenerbahçe olmuştur. Ligin ilk golünü İzmirsporlu Özcan Altuğ atmıştır. Yeni kurulan ligin ilk sezonunda gol kralı ise Galatasaraylı Metin Oktay olmuştur.
Bir yıl yılın ilk günü oynanacak bir maç nedeni ile yılbaşında futbol takımı ile birlikte Bostancı da bir otelde kampa girmiştik.Yıl sonu için özel bir yemek de organize edilmişti.
Tam da o zamanda Selim Soydan ile Hülya Koçyiğit arkadaşlık etmeye başlamıştı.
Tüm gece boyunca futbolcular Selim’e enişte diye takıldılar , bir birlerine çelme taktılar ve eşofman altlarını indirmeye çalıştılar.
Biz basketbolcular o gece pek eğlenmedik ancak futbolcular çok keyifliydiler.
Kimse yanlış anlamasın.
O zamanda da futbolcular arasında da yüksek tahsilli olan veya yapan kişiler vardı.
Gene izin verirseniz basketboldan devam edeyim.
Bizim oynadığımız zamanda branş kaptanları eski oyunculardan seçilirdi.
Ancak ne sosyoloji ne de psikoloji eğitimi almış değillerdi.
Bu nedenle yaptıkları yaşadıkları ile sınırlı olurdu.
Bir süre sonra Basketbol Takımının başına eski bir futbolcu getirdiler.
Erdal Kocaçimen.
Fenerbahçe’ nin eski bir kalecisi imiş.
O zamanlar hafta sonu deplasmanda 2 maç oynanırdı Ankaraya Cuma gecesi gittik.
Gece 11 gibi odamızın kapısı sert bir şekilde açıldı Kocaçimen içeri girdi.
” Odada mısınız diye kontrol için geldim ” dedi.
Her halde futbolcular gece odalarından firar ediyormuş.
Sabah oldu biraz erken kalktım Lobiye indim Kocaçimen de orada .
Dışarıya çıkayım da bir gazete alayım diye düşündüm.
” Nereye gidiyorsun? ” diye sordu Kocaçimen.
” Gazete alacağım ” dedim.
” Gir içeri ” dedi bana.
O sırada Erdal Abi de aşağıya inmiş konuşmayı duymuş.
” Siz bizi futbol takımı ile karıştırdınız Erdal Bey ” dedi.
” Ben Diş Hekimliği Fakültesinde asistanım Emin de Üniversitede okuyor.”
Bana döndü
” Bana da Cumhuriyet al ” dedi.
Gittim aldım geldim.
Deplasman dönüşü Şube Kaptanı olarak Avukat Enis Abi atandı.
Ve benim oynadığım süre boyunca bu görevini sürdürdü.
Konu uzun yarın devam edeceğim.