Size sadece dünkü gazetelerden bazı haberleri aktarmak istiyorum.
Bu haberlerden bazısı güncel olmayabilir ancak kamuoyu ile paylaşılması dün yapılmıştır.
Tarım işçisi kadın 40 lira yevmiyesini kendisine vermediği için kocası tarafından kafasına piknik tüpü vurularak öldürülmüş.
Epey sene önce Afyonkarahisar’da 3 şahıs, istedikleri parçayı çalmayan yerel radyoyu basarak 2 erkek çalışanı etkisiz hale getirip, ormana kaçırdıkları DJ’ye tecavüz etmiş.
Sivrice’de yalnız yaşayan H.K.’nın evine dün giden E.Ç., iddiaya göre, kadını zorla evin kömürlüğüne götürmüş. Burada kadına tecavüz eden E.Ç., daha sonra kaçmış. Haberin önemi tecavüz edenin 26 edilenin 81 yaşında olması.
Gel de küfür etme. Sözüm meclisten dışarı
Hani derler ya
” Bazı insanlar anılarıyla bazılarıysa analarıyla anılır.” diye
Toplumu biraz geriye çekilerek analizci bir gözle değerlendirirsek, benim kanıma göre, daha önceden de bazı işaretleri görülen ancak özellikle Sayın Turgut Özal’ın görevde olduğu dönemlerden itibaren hızlı bir ivmeye sahip olan insan kişiliklerindeki değişimler çok önemli olmuştur.
Bizim çocuk ve gençliğimizde geçerli olan dürüst olmak, ahlaklı olmak, saygılı olmak ve bunun yanısıra özellikle iyi bir eğitim geçirip , kadın erkek birlikte, toplum içinde saygın bir yere sahip olmak ve pek tabii olarak da para kazanmak gibi değer yargıları bu gün artık trafik kuralları gibi kabul edilmektedir.
Yani nutuk atarken trafik kurallarının ne kadar doğru olduğunu ve hayat kurtardığını anlatan kişi arabasına binince ittirmişim kurallara moduna girmektedir.
Özellikle Sayın Özal’ın ” Benim memurum işini bilir” söyleminden sonra özellikle dış ülkelerden gelen prenslerin ülkeye yaptığı tahribat bu günün orta yaşlılarının zihninde derin bir yer bırakmıştır.
Günümüzde insanların eğitimli olmasının hiç önemi kalmamıştır. Köşe dönmek ve zengin olmak dürtüsü ön plana çıkmıştır.
Doğaldırki bu arzuya ulaşmanın en kolay ve kestirme yolu ülke içi dengelerde ağırlığı olan bir grubun veya kişinin arkasında saf tutmaktır. Çok bilinen deyişle
“Beden hasta ruh seferde” dir.
Ondan sonra yapılacak iş ise çok kolaydır.
” Ben doğruyum onlar eğri , ben yaşayım onlar ölsün” diye hamasi nutuklar atan birini de bulursan hele hele arada bir de ” onlar, onlar ” diye parmağınla birilerini suçluyorsa takılırsın arkasına hayatını kurtarırsın.
Ancak bu durumda Nietzsche’ ye kulak vermede de fayda var.
” Birini suçlamak üzere ileri uzattığın elinin 3 parmağının seni gösterdiğini unutma! ” diyor Usta .