Bu gün Anneler Günü. Daha sonra biz kırılmayalım diye bir de Babalar Günü de belirlenmiş ama Tırışkadan Teyyare.
Çocukların anneleri ile ilişkisi o kadar ilginçtir ki küçükken annesinden dayak yerken veya kulağı çekilirken bile gene anne diye bağırır çocuk.
Baba akşamdan akşama eve gelen bir ağır ağbidir. Benzetmek gerekirse anne evin başbakanı baba ise Cumhurbaşkanıdır. Baba icraata karışmaz, genellikle misafirliğe de gitmez. Çocukların terbiyesinden anne sorumludur, Okul Toplantılarına anne gider. Kasabı, bakkalı, manavı anne tanır. Bayramlarda gelen ve bayram bahşişi alan ( şimdi yok) postacı , çöpçü ve davulcuyu da o bilir. Bu nedenle her yıl anneler için kutlama analarının ak sütü gibi helaldir.
Ancak son zamanlarda her konuda olduğu gibi Anneler Günü de amacından saptırılmış ve ticari tarafı acımasızca ön plana çıkartılmıştır.
Bütün firmalar, özellikle hediye alacak evlatları ve hediyenin alınacağı annenin şartlarını hiç düşünmeden, yüksek ederli ürünlerini sergilemekte ve yüksek oranda kar amaçlamaktadır. Görüşmelerinde sadece alo demesini ancak beceren bir annenin resim çekip yükleyebilen ve internete giren bir telefonu olsa ne olur olmasa ne olur.
Genç çiftlerde ise zaten elinde muhakkak bir telefonu olan anneye sanki çocukları alıyormuş gibi, babanın geçinmek için bile ne kadar zorlandığını hiç dikkate almadan , bir talep yaratmak bilmem ne kadar insaflıdır.
Bu söylediklerim tabiiki eşini seven ancak geliri sevgisi oranında yüksek olmayanlar için doğrudur.
Tuzu kuru olanlar ise alacakları şeyler için Anneler Gününü beklemezler.
Ancak gene de dönemin popüler deyimi ile ” Evet ama yetmez” diyen bir İnşaat firması Anneler Gününde anneye hediye olarak ev alınması halinde 15.000 T.L indirim yapacağını reklamlarında belirtmektedir.
Bu konu ile ilgili söylemek istediğim son şey özellikle İlköğretim Okulları yaşındaki çocuklar ile ilgili olup her evde olduğu gibi bizim evde de vardır.
Ben bu sıkıntıyı en ağır yaşayanlardan biriyim. Her Anneler Gününde ellerimi nereye koyacağımı bilemem. Çünkü evde 9 yıldır annesini görmemiş bir torunum var. Her sene muhakkak öğrencilerden annesi ile ilgili bir kompozisyon yazması istenir. Yazmak kolay yaşamak lazım.
Mevlanaya lütfen kulak verin
“Bir dilim ekmeğin sizin için anlamı, aç olup olmamanıza bağlıdır.” diyor.
Bu bloğumun okurlarımı biraz üzdüğünü tahmin ediyorum. Ama yapacak bir şeyim yok .
Ben anneler gününün herkes için lay lay lom olmadığını anlatabilmek için devam ediyorum. İnanıyorum ki şu an yazacaklarım bir çok ailede aynen yaşanmıştır.
Ben bugün Kalamış’a anneme gideceğim, çocuklarım Kabristana .
İşte hayat