Bence Herşey,Dilsiz ve Dilli, Terry Pratchett (1)

Bence herşey Reyhanlı olayları sonrası başladı.

Tesadüfe bakın ki sayın Başbakanın tam da A.B.D ziyareti öncesi yaşanan  bu üzücü olay sonrası A.B.D seyahati gerçekleştirildi.

Reyhanlıdaki patlamanın Esad tarafından gerçekleştirildiğini deklare eden iktidar, gerekli bilgilerle beraber M.İ.T müsteşarı da dahil Amerikaya uçtu ve A.B.D yönetiminden Suriye’ ye belirli bazı yaptırımlar uygulamasını talep etti.

Ziyaret sonrası yapılan açıklamalar bence çok önemli değil ancak sonraki uygulamalar  sonrası  A.B.D nin ikna edilemediği çok net anlaşıldı.

Onları pek hafife almayın, önemli bir millettir dile değil kalbe bakmayı bilir.

” Bana ancak dilsiz anlattı, dili olanın dile getiremediklerini.”

Tam bu arada genellikle hep arkada kalan ve unutturulmaya çalışılan mali yapı bence bu günkü olgunun en çarpıcı kriteridir.

Ben akedemik kariyer sahibi bir usta olmadığım için düz bir ekonomist olarak konuyu sadece satırbaşları ile açıklayayım. Mali yapı ile ilgili başlangıcı bu gün, devamını yarınki bloğumda bulacaksınız.

İktidar, hükümet ettiği süre içinde, gerek özellikle ilk günlerindeki liberal ve yürekli adımlarından gerekse balkon konuşmaları ile  sadece ülke insanları tarafından  değil dış dünya tarafından da takdirle karşılandı ve büyük itibar sağladı.

Bu rüzgar özellikle dış yatırımcıların ülkemize olumlu bakışı ile birleşince dışardan gelen sıcak paranın artmasına ve ekonomimizin olumlu görünümüne sebep oldu.

Bu olumlu durum sonrası rüzgarı arkadan alan iktidar yavaş yavaş düşündüğü islami eksenli bir ülke modeli için çalışmalara hız verdi.

Özellikle yasama , yürütme ve yargının ilk ikisini geniş ölçüde ele geçirdiğini düşünen  iktidar bütün kuvvetini yargıyı ele geçirmeye verdi  ve oldukça başarı kazandı.

Bu arada amaçladıkları sistemin en önemli ayağı olan yazılı ve görsel medya ile ülkemizdeki iş adamları  ilgili tesbitlerimi de   sizlere ifade etmek isterim.terry pratchett

Ben 70 yıla yakın olan hayatımda insanların belirli kişi veya kurumları  ele geçirmek veya kendisine bağlamak için aynı metodu kullandığını gördüm.

1 – Taltif edersiniz veya menfaat sağlarsınız

2 – Korkutursunuz ve yaşam kaynaklarına müdahale edersiniz

3 – Onu kenara iter yerine geçersiniz.

Bu gün isteyerek veya istemeyerek medyayı yandaş medya ve diğer diye neye bakarak ayırıyoruz.

Yandaş Medya, reklamların çoğunluğunu alır, devlet ihaleleri onların gazetesinden yayınlanır,  devlet kaynakları onlara tahsis edilir, iktidarın  uçağında seyahat ederler.

Diğer medya ise sadece 3,5 katına kadar uzayan hortum ve tüy dökücü krem reklamları ile yaşamaya çalışır.

Bu cümlelerimden yandaş medyayı eleştirdiğimi sanmayın, bir bloğumda insanı Homo Economicus diye tanımlarlar bence doğru ancak eksiktir diye yazmıştım. İnsan aynı zamanda Homo Egoizmus’ tur demiştim.

Bence insanlar nasıl yıllarca süren uğraşları sonucunda elde ettikleri maddi ve manevi değerleri kaybetmemek için uğraşırlarsa özellikle medya patronları ve belirli bir ölçeğin üstünde yatırımlara sahip iş adamlarının da bu varlıklarını sürdürmek için uğraşmasını kabul etmek gerekir.

Bu durumda olanların yaptıkları değil yön değiştirmeleri bence eleştirilere konu olmalıdır. Şunu çok  net söyleyebilirimki bu gün yandaş medya diye tanımlanan medya gruplarının çoğu  ve çalışanlarınının da bir kısmı da rüzgara göre yön değiştirmekte çok mahirdir.

Tesbitimde 2. kısım olarak ifade ettiğim duruma örnek olarak ben Koç Grubunu ve Mehmet Ali Alabora’ yı örnek gösterebilirim. Özellikle Koç Grubu ile ilgili olarak ben kurucusu olan sayın Vehbi Koç’ u örnek vermek isterim.

Kendisi çok doğru bir tesbitle ülkenin geleceğinin eğitimde olduğunu görmüş ve Eğitim Seferberliğini başlatmıştır. Bunun yanısıra bence herkesin gözünden kaçan bir hususu da tekrar yazmak isterim.

Kendisi ülkenin sıkıntılı günlerinden gelen bir insan olarak sadece yüksek karlı şirketler kurmamış bunun yanısıra düşük karlı ancak istihdamı arttırıcı çalışmalara da önem vermiştir.

1975-1995 dönemi konsolide bilançolara bakılırsa  kendisinin, en büyük rakibi olan Sabancı Holdingten ciro olarak hep önde ancak karlılık oranı olarak ta hep geride oluşunu  görmek mümkündür.

Mehmet Ali Alabora için söylenecek bir şey yok. Kişiliği ve ailesi ortada . İnsanlar sizin fikirlerinizde olmasalar bile düzgün insan olabilirler.

3. Tesbitimin doğruluğunu  ise bu güne kadar görsel medya ve basın kuruluşları ile hiç alakası olmayan yeni medya patronlarının  ortaya çıkmasında  görmek mümkündür.

Bu günkü bloğumu burada bitirmek istiyorum yarın devam edeceğim.

Ancak sosyal medyada yer alan bir polis kardeşimin söylediği iddia edilen bir cümleyi sizlere aktarmak isterim.

Polis, eğer doğruysa , Gezi Parkındaki insanlara şöyle demiş ” Maaşımı sen ver sana çalışayım”

Ben polis kardeşime kesinlikle katılıyorum.

Terry Pratchett’ in de söylediği de üç aşağı beş yukarı aynı

“Yalnızca rüyalarımızda özgürüz. diğer zamanlarda maaşa ihtiyacımız var.” diyor usta.

 

 

Yorum yapın