Bu gün gene insan hayatına dönmek istedim.
Konu ise ayrılıklar.
Yazım belirli bir eğitim seviyesi ve yaşam biçimine sahip insanlarımız için kaleme alınmıştır.
Bilmem Amerikan filmlerini seyrediyormusunuz?
Çoğunda çiftler ilk evliliklerinde başarılı olamamışlardır.
Çocuk veya çocuklar ise genellikle anne velayeti altındadır.
Hafta içi görüşmeler , tatiller kanun ile belirlenmiştir.
Çiftler tekrar mutluluğu ararlar ve bunu da çocuklarının gözlerinin önünde yaparlar.
Bu hayat tarzı doğrumudur yanlışmıdır bunun için bir şey söyleyemem.
Ancak toplumumuzda evliliğin , her ne olursa olsun, sürdürülmesinin doğru olduğunu düşünenler çoktur.
Sorun tam da budur.
Bu aşamada sizin Eflatun’a kulak vermenizi öneririm.
” Bitti diye üzülme yaşandı diye sevin” diyor büyük usta yüzyıllar öncesinden.
Özellikle ayrılmış veya ayrılmayı düşünenlere seslenmek isterim.
” Eski sevgi paslanmaz.” derler İsveçliler.
Eğer yaşadığınız ilişki içinde sevgiyi barındırmışsa korkmayın.
Paslanmadığı için yarın öbür gün tekrar bir başkasında doğması çok olasıdır.
Çekinmeyin hamle yapın.
Mutluluğu aramaya devam edin.
Ya eskisi gibi olursa , ya çok kısa sürerse diye düşünmeyin.
”Ömrümün sonuna kadar eşeğe binmektense, bir yıl ata binmek yeğdir.” der bir Hollanda Atasözü.
Yola çıkmanın tam da zamanıdır.