Ben bütün çalışma hayatımı aynı şirkette geçirdim.
Geçen bunca yılı da aynı masada oturarak yaşamadım.
Benim gibi ekonomistler için söylenen ” Her konudan anlar , hiç bir konudan tam anlamaz ” deyişini haklı çıkaran bir iş hayatı geçirdim.
Şirketin hemen her departmanında görev aldım.
Teknik konularla ilgili olarak ta bir mühendis çalışma arkadaşımın benim için söylediği
” Mühendis değildir ama teknik konuları mühendisten daha çabuk anlar ” deyişi beni mutlu etmişti.
Emekli olunca bir şirket kurdum ve ” Yönetim Danışmanlığı ” yaptım.
Görev yaptığım şirketin içine girer , her departmanı ve Yönetimi inceler ve daha düşük maliyetli ve verimli olmaları için gerekli uyarılarda bulunurdum.
Uyarılarımı o kadar ciddiye alınmış ve Firmalar dediklerimi o kadar özümsemişler ki 2001 yılındaki ekonomik krizde, ilk olarak, benim işime son verdiler.
Şu an ülkemizde benim yaptığım işi devam ettiren bir meslek türedi.
Savcılar
Her konudan anlarlar.
Soma’da Madende yaşanan facia
Savcı göreve çağrılır
Kamyon üst geçide çarpar, Asansör 12. kattan düşer. piknik yapan vatandaş açılan baraj kapağı nedeni ile boğulur.
Hadi aslan savcılar
Çarşı Gezi Parkında yürür , birileri Cumhurbaşkanı için görüş açıklar
Hadi bakalım savcılar kim tutar sizi
Hepsinin sosyal, mali, teknik konularda üstün bilgisi vardır.
Ülkeyi idare edenler bir yandan savcıyı göreve çağırır diğer yandan hemen mecliste toplanır ve menfaatlerine halel getirmeyecek bir kanun teklifi hazırlar.
İnsanların harekete geçtiğini görenlerin doğal bir tepkisidir bu.
Tam da burada sıra Napolyon Bonapart’ a geldi.
O
” İnsanları harekete geçirmek için iki manivela vardır. Menfaat ve korku. ” diyor.
Bu nedenle ben savcıları benim durumuma düşmemeleri için uyarmak istiyorum.
Gazoz olmayın