Basketbol oynadığım tarihlerde bir spor mecmuası benimle yaptığı bir röportajda şu soruyu sormuştu.
” Bir sporcu hangi yaşta en verimli çağındadır? “
” 28 demiştim . Genç yaşlarda fizik üst derecededir. 28 yaşından sonra ise spor aklı yukarıya çıkar ancak vücut ona yeterli derece yardımcı olmaz. ”
Bu dediğimin doğruluğunu kendi üzerimde test edemedim.
Bel disklerimdeki sıkıntı ve diz sakatlığım nedeni ile 27 yaşında faal spor hayatım bitti.
Geçen gün okuduğum Ahmet Haşim’in bir tespiti beni bu anıma götürdü.
” Ne yazık ki vücudun çökmesi zekanın olgunluk zamanına rastlar.” demiş Usta.
Tespitlerimiz bir biri ile örtüşüyor , ancak o tüm hayattan bahsediyor.
Onun sözlerinde ayrıca bir karamsarlık da gizli.
Hani bilinen deyişle, gençler ah olabilsem yaşlılar ah yapabilsem dermiş ya , durum bu durum.
Gençlere tavsiyemdir.
Taşı sıksam suyunu çıkarırım kafasından vazgeçin .
Sizden daha ileri yaşlardakilerin deneyimlerinden yararlanın.
Yaşlılara ise söylemek istediğim sadece şudur.
Deneyimlerinizi gençlere aktarın.
Onlara eleştirisel gözle bakmayın.
Ülkemizin durumunu bir aklınıza getirin.
Herkes karpuz gibi bir kaç parçaya ayrıldığımızı anlatıyor.
Karpuz kabak olduktan sonra kaç parça olduğunun ne önemi var.
Geleceğimizin teminatı kan kırmızı ve lezzetli karpuzdur.
Gün o gündür.
Arabaya bir el atmanın tam da zamanıdır.