Fakültede okurken İktisat ve Muhasebe dersleri görürdük.
En çok ilgilendiğimiz konular ise verimlilik ve parça başı maliyetti.
Gençliğin verdiği coşku bu iki konuda yaptığımız esprilere de dayanak olurdu.
Çapkınlık yapanlar en kısa zamanda en çok sayıda başarıyı elde etmeye uğraşırlardı
Ne de olsa parça başı
Bir de verimlilik konusu
Amaç gidilebilecek en son sınırı zorlamaktı
Gençlik işte
Gündelik hayatta da buna benzer şeyler olur
Mesela yazlık alanlara yöneltilen en büyük eleştiri
Dünyanın parasını ödeyip yılda sadece 15-20 gün yararlanıyorsun denir
Düşük verimlilik, yüksek maliyet, yüksek parça başı,
Bazı insanlar sudan çok hoşlanmaz ama plaja gidince 10 defa denize girip çıkarlar
Parça başı durumu
Buraya kadar işin gırgırı
Gerçek olan ise ülkemizin getirilmek istendiği yer
90 yılı aşkın bir süredir dişimiz ve tırnağımız ile geldiğimiz yer bombalandı
Özellikle son iki yıldır yapılan uygulamalar ve çıkarılan kanunlar ile amaçlanana yaklaşılıyor
Batı ülkeleri ile sağladığımız entegrasyonun bitmesi amaçlanıyor
Özellikle AB den atılmamız için her şey yapılıyor
Problemsiz olduğumuz hiçbir komşumuz kalmadı
Bulgaristan ile bile gümrükte 35 km yi bulan TIR kuyruğu sıkıntısı yaşıyoruz.
Ülkeyi yönetenler kurmak istedikleri düzen ile ilgili bu kadar kısa bir sürede sağladıkları
Maliyet ve parça başı başarısı için muhtemelen birbirlerini kutluyorlar
Ancak ülkemin ve insanımın geleceği
Bu sıkıntıyı açıklayacak bir verimlilik hesabını hiç bir ekonomi kitabında bulamazsınız
Huzur ve mutluluğun ise parça başısı olmaz