Okuduğunuz bir anekdotmudur bilmem.
Adamın biri kendine bir sandal yaptırmak istemiş.
Bir sandal ustasına sipariş vermiş.
Çok heyecanlı olduğu için her gün imalatı takip ediyormuş.
Bittiği gün hemen sandalı alıp denize açılmak istemiş.
Ustanın daha olmaz lafını dinlemeden denize açılmış ve kürek çekmeye başlamış.
Sandal su almaya başlayınca kaptana bağırmış sandal su alıyor diye.
Usta da kıyıdan cevap vermiş ” Sıkar sıkar ” diye.
Çok kişi bilir sandal yapımında tahtalar arasında biraz mesafe bırakılır.
Suda tahtalar genişler.
Aynı , rayların arasında sıcaklık soğukluk farklarından dolayı ara bırakılması gibi.
Ben Barış Sürecini de biraz buna benzetiyorum
Süreç ile igili hükümete yapılan eleştiri ve uyarılara ” Sıkar sıkar ” dediler.
Ancak olay ne raydı ne de sandal.
Sıkmadı
Olay ülkenin geleceği idi.
Uyarı yapanlara da biraz acımak gerek
Çünkü
” Dünyanın en zor işi, bir şeyin nasıl yapılacağını bilirken, başka birinin nasıl yapamadığını ses çıkarmadan seyretmektir. “
diyor Terence Hanbury White