Cumartesi günü oturduğum sitenin havuzu kullanıma açıldı.
Müdür , herhalde siyasilerin yoğun temposu nedeni ile, açılışı benim yapmamı rica etti.
Görev bildim.
Ancak iki sıkıntı oldu.
Birincisi hava şartları uygun olmadığı için katılımcı yoktu.
Benim de onları evlerinden havuz başına getirecek vasıtam.
İkincisi ise Site Yönetimi adına açılışta bulunan personel açılışa mont ve şemsiye ile geldi..
Ben yaklaşık 10 senedir denize ve havuza sadece bir kere girdim.
Denize girişim zaten allahlıktır.
Yürüyerek girer ve su soğuk ise adım adım ilerlerim.
Su göğsümü aşınca yüzmeye başlarım.
Boy da epey uzun olunca ben yüzmeye başlarken benimle beraber denize girenler sudan çıkar.
Ancak iş yüzme kalitesine gelince orada biraz durmak gerek.
Ben yüzme deyince vücudun suda salınmasını anlarım.
Yani yüzerken suya paralel yüzeceksin ve hem kafan hem de ayakların görünecek.
Ancak bu gün yüzenler dikine yüzüyor ve sadece kafaları görülüyor.
Aklıma gelen bir başka konuda bisiklete binmek.
Bizim çocukluğumuzda sünnetlerde çocuklara saat ve bisiklet hediye edilirdi.
Bisiklete binmesini bilmeyen çocuk çok az olurdu.
Şimdi ise binmesini bilen çok az.
Nedeni ise insanların genç yaştan itibaren hayatlarını bilgisayar ekranının başında geçirmesi.
Bu gün bence trafik kazalarının önemli bölümünün nedeni hayatlarında bisiklete binmemiş oto sürücüleridir.
Peki bu günün insanı ne yapıyor diye sorarsanız onu da 2 yıl önceki bir yazımdan alıntı yaparak cevap vereyim.
” Ben de bu günden itibaren ülkedeki bütün bıçakların ve tabancaların toplatılmasını istiyorum. Bu suretle insanların, özellikle kadınlara yönelik infazlarına ve töre cinayetlerine az da olsa bir faydam olsun.
Eğer bunu yapmayacaklarsa hiç değilse Bostancı- Pendik arası özellikle deniz tarafında konuşlanıp pijamaları ve göğüs kılları ile salıncak kurup et mangal yapan ve kokularını yoldan geçenlere ileten erkekler ile çay demleyip börek poğça eşliğinde çayıra yatıp yiyen milletimin kadınlarını da bir kanun çıkararak uyarınız. Yola sinen ızgara et kokusu kimbilir yoldan geçen kaç hamileye sıkıntı vermiş, belki de düşük yaptırmıştır. ”
Bilmem ülke insanını iki yıl önce iyi tarif etmiş miyim?
Mutlu bir hafta başı herkese !