Çok bilinen bir özdeyiştir. Hayatın zorluklarını göstermek için
” Ekmek aslanın ağzında ” derler. Hatta daha sonra işlerin giderek daha da zora girdiğini göstermek için ” Hatta midesinde ” diye yeni bir özdeyiş yaratılmıştır.
Tabii bu özdeyişte aslana verilen Ormanların Kralı lafının etkisi vardır.
Acaba aslan hakikaten yazılıp çizildiği gibi çok kuvvetli bir hayvanmıdır?
Buna Afrika insanlarının gözü ile cevap vermeye çalışayım
” Afrikada her sabah bir aslan uyanır, en yavaş ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa açlıktan öleceğini bilir.
Afrikada her sabah bir ceylan uyanır, en hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir.
İşte dostlarım hayat bu gün bu hale gelmiş. Her gün yaşam şartları bir gün öncesinden daha zor oluyor.
Sizin aslan veya ceylan olmanıza gerek yok , yeterki her sabah bir öncesinden daha hızlı olmanız gerektiğini bilin.
Öyle bir ülkedeyiz ki ne yaptığınız da nasıl yaptığınız da çok önemli olmaktan çıkmış.
Bir yandan çalıştığınız yerde verilen aylık ücretin hangi tarihte ödeneceğinin kesin olarak bilinmemesinin riski, diğer yandan sigorta priminin yatırılıp yatırılmadığı , tam olarak yatırılması ise küçük bir ayrıntı.
Ücret dediğiniz ise zaten daha ayın 10 unda biten bir imkan.
Bu kadar düşük olmasına rağmen tabiiki bir de sizin yaptığınız işi sizden daha düşük ücretle yapmaya hazır onlarca insan yollarda. Bu da sizi doğaldır ki olumsuz etkiliyor.
Açıyorsunuz televizyonu ” Bas gaza , en az 3 çocuk !! “ diyen bir yüz ekranlarda.”
Önce kirayı , elektrik,su , doğal gaz faturalarını ödedikten sonra , kalan maaşı bölüyorsunuz 5 nüfusa , geçinmek mümkün değil.
İçinizden ne aslan olmak geçiyor ne de ceylan olmak.
Olaylara olumlu bakmak istiyorsunuz ancak olmuyor.
Şans oyunu oynayıp hayal kuruyorsunuz.
Düşüncenizde hep ailenize iyi bir hayat yaşatmak.
Stefan Zweig
” Gözler az gördüğü, kulaklar az duyduğu ölçüde hayal gücü artar.” diyor
Ben katılıyorum
Vatandaşların ne göreceğini ne duyacağını iktidarın belirlediği bir ortamda onlara kala kala bir hayal dünyası kalmıştır.