Demirdöküm

Demirdöküm Fabrikalarından mesai arkadaşım Korkut Kaptanoğlu 1 Mayıs günü daha önceden başladığı bir çalışmayı revize etmiş ve yayınlamış.

1971 yılından itibaren şirkette çalışan hemen hemen herkes resimleri ile bu çalışmada yer alıyor.

Ah Korkut bir de şu an yaşayanları bilebilseydin dedim.i.

Benim yazılarıma nasıl faydası olurdu.

Yazılarımda bazen konuk ettiğim dostların kaybını öğrenmem , bazen vefat ettiğinden bahsettiğim arkadaşların sağlıklı olması emin olun beni o kadar zorluyor ki!

Resimlere şöyle bir baktım da çoğu arkadaşla anım var.

Buradan harika bir yazı çıkar diye düşündüm.

Örneğin Ferdin Hoyi . 1979 yılında İnsan Kaynakları  Genel Müdür Yardımcısı olarak şirkete gelmişti.

Sanırım eşi de Üsküdar Amerikan Kız Kolejinin Müdiresi idi.

Fevkalade bir insandı falan dememi beklemeyin onu zaten herkes söyler.

1937 doğumlu idi. Ben de gençliğimde basketbol oynamıştım dediği için Koç Grubu turnuvası için onu da idmanlara almıştım ancak kısa zamanda oynama şansının olmadığını gördü ve idmanlardan ayrıldı.

Ferdin Abinin en büyük özelliği anlattığı fıkralardı.

Ben hayatımda bir fıkrayı bu kadar kötü anlatan başka birini görmedim .

Bir özelliği de çok kötü anlattığı fıkraya gülmeyen kişinin fıkrayı anlamadığını düşünüp insana geri zekalı muamelesi yapmasıydı.

” Anladın dimi işte orası çok komik ” diye fıkrayı bir kere daha anlatırdı.

Ancak çok iyi bir insan olması nedeni ile kimse ona kızmaz , fıkra anlatmaya kalkınca herkes kaçışırdı.

Bu gün size tanıştırmak istediğim ikinci arkadaş ise Gıyas Turan’ dır.

Ben 1971 de işe girdiğimde Gıyas şirkette çalışıyordu.

Vehbi Koç’un kızı Suna Kıraç’ ın onun eğitimini  sağladığı ve İnşaat Mühendisi olduktan sonra Demirdökümde işe başlattığı söylenirdi.

Pek kimse ona bulaşmazdı.

Anlattıklarımdan anladığımız Boğazı panoramik gören bir kamu arazisi üzerine bir ev yapmış .

Oradan bahsederken her halde kendini acındırmak için fakirhane derdi.

Aynı yaştaydık ama bana hep Emin Abi derdi. Sonra gördüm ki konuşurken herkese Abi diyor.

İşi de çok ilginç .

Yılın yaz aylarında makinelerin bakımlarının yapılması için Revizyon yapılır ve bu bir ay içinde işçinin büyük bir kısmının izne çıkması sağlanırdı.

Bu bir ay Gıyas’ın çalışma zamanıydı.

Orayı burayı yıkar veya yeni çalışma mekanları inşa ederdi.

Gel zaman git zaman yıllar geçti.

Mete Nakiboğlu Demirdöküm’e Genel Müdür oldu.

Eski yıllardan izin kullanmamış veya izinlerinin bir kısmını kullanmamış kişilerin izinlerini bu yıl içinde kullandıralım diye bir çalışma yapılmış.

O çalışmada görülmüş ki Gıyas işe başladığından bu güne kadar hiç izin kullanmamış.

O güne kadar Silahtarağadaki fabrikamız Belediyeye devredilmiş Beyaz eşya ile ilgili Bozüyük Fabrikası kurulmuş , Boluda Arçelikle birlikte Ardem fabrikası devreye alınmış ve Döküm Fabrikası İnegöl’de çalışmaya başlamış   ancak Gıyas yeni taşındığımız Çamlıca İş Merkezinde  oturmaya devam etmiş.

Ancak yiğidi öldür hakkını yeme demişler.

Koç Turnuvasında ben Aşil Tendonumu kopardım ve yaklaşık 4 ay işe gelemedim.

İyileştikten sonra bana da Çamlıca İş Merkezinde bir oda yaptı ve ben orada işe başladım.

Sanırım kullanmadığı izinleri kendisine para olarak ödediler.

Suna Kıraç’ın rahatsızlığı Gıyas’ı etkiledi mi daha sonra nereye ve ne zaman gitti inanın bilmiyorum.

Belki de sonra evinin tapusunu da almış ve Gıyas Beyefendi olmuştur.

Bilen varsa lütfen katkı versin.