Ben Ortaokulda okurkan Üsküdar vapurlarında pos bıyıklı bir seyyar pazarlamacı vardı
Yanında bir büyük çanta, eteğine yapışmış bir küçük sümüklü çocuk
Sattığı malın pazarlamasını yaparken arkalardaki bir hayali müşteriye
” Oraya da geleceğim efendim, merak etmeyin herkese yetecek kadar var” derdi.,
Ve aklımda olan onun vapurdaki görevlilere tekrarladığı sözler
” Denizler kuruyuncana kadar satacam ”
Sonra herhalde vefat etti oğlu işi devraldı
Siz onu Burhan Pazarlama diye tanırsınız
Şimdi o da bembeyaz saçlı
Bu gün yaşadıklarımız onun söylemine tam uyuyor
Başımızdaki başsatıcı elindeki tüm imkanları kullanarak malını pazarlamaya devam ediyor
İnsanları bölüyor , inanç ve değerler üzerinden herkesi karalıyor
A.B.D , Avrupa Birliği , ülke insanının %51 i umurunda bile değil
Meclisteki sayısal üstünlüğü ile çıkan yeni yasalarla amaçladığı hedefe ilerliyor
Yargıda yaptığı düzenlemeler , özellikle Ağır Ceza Mahkemelerine kendisinden bir hakim atama
Oy çokluğunu oybirliğine dönüştürerek istemediği kararların önüne geçmesi yetmedi
Yeni Yasa ile bütün okullara kendinden olan müdürleri atayacak
Devletin sınırları delik deşik
Ordu Bakanlar Kurulu kararı olmadan sınır ötesi harekat yapamıyor
Sınır komşumuz olan bütün devletler düşman
Ancak o , başsatıcı deyimini hakedecek kadar pazarlamaya hakim
Kendi yarattığı bütün sorunların nedenini kendisinin dışındaki tüm insan ve ülkelerin sırtına yüklüyor.
Seçim için çıktığı meydanlarda yaptığı konuşmaları görüntüsüz dinleyin
Sanki muhalefet konuşuyor
Eğer yaptırdığı anketler bir baş aşağı inişe işaret ederse , bana inanın, ne yapar eder seçimleri yok sayar
Hem de kendini haklı göstererek
Çünkü denizler kuruyuncana kadar satacak
Ancak korkum şu ki
Yakında deniz de kalmayacak.