Fatih Terim’in Son Senesi

Bu kadar kesin bir tesbit yapılabilirmi diye sormayın. Kimse yapamayabilir ama Minkeos yapar.

Yaklaşık 60 yıldır futbol maçlarını seyreden biri olarak şunu söyleyebilirim ki Türk futbol tarihinin en şanslı kişisi kesinlikle Fatih Terimdir.

Fatih Terim Adanadan ilk önce G.Saraya santrofor olarak geldi. Yıllar içinde geri dörtlüye yerleşti. Futbol hayatı boyunca kavga ve olay çıkartmaya yatkın bir kişilik sergiledi. Rahmetle andığımız Fenerbahçeli Erol Togay’ı saha dışına kadar kovalayıp attığı kafayı ben gözlerimle gördüm. A takımında oynadığı yıllar boyunca G.Saray hiç şampiyonluk elde edemedi.

1985 yılında futbolu bıraktıktan sonra 2 yıl Ankaragücünü ve bir devre Göztepe’yi çalıştırdı ve başarısız oldu.

Daha sonra bir şekilde 1990 yılında Sepp Piontek’in yardımcısı olarak Milli Takımda görev yapmaya başladı ve 1993 yılında Sepp Piontek’in ayrılması ile Milli Takımda Teknik Direktör olarak göreve devam ettive alınan başarısız sonuçlardan sonra 1996 yılında görevinden ayrıldı.

1996 senesinden 2000 senesine kadar G.Saray’ da görev yaptı ve  UEFA şampiyonluğu onun zamanında kazanıldı.

2000 senesinde İtalyan Fiorentina takımı ile anlaştı ve maçları bizim işgüzar medyamız tarafından naklen yayınlandı. Ancak daha sonra kulüp başkanı ile yaşadığı sorunlar nedeniyle takımdan ayrıldı ve Milan’a geçti.

Kafasındaki  ” kulüplerde önce ben sonra başkan gelir ”gibi bir yanlış bir algılama Milan’da başkandan önce emektar futbolcular tarafından düzeltildi ve Maldini ile Carnavaro ona kapıyı gösterdi ve Başkan da onun ile ilgili tesbitlerini kibarca ifade etti.

Değerli medyamız onu bokunda boncuk var diye yere göğe koymazken o günden sonra ülke dışındaki hiç bir kulüpten teklif alamadı.

Ancak ülkemiz garip bir ülkedir. Kerameti kendilerinden menkul bazı kuruluşlar, her an kendine karşı koyana kafa atarım şeklindeki  yaklaşımları, hiç eleştiriye tahammülü olmaması, elinden ve masasından tesbih eksik olmayan bu değerli çalıştırımızın bazı toplantılarda konuşmacı olarak yer almasını sağlamışlardır.

Daha sonra görev yaptığı 2 sene sonunda başarısız sonuçlar nedeniyle G.Saray’dan tekrar ayrılmıştır.

Milli Takım ve G.Saray’da şu güne kadar yaptığı görevler ile ilgili ise aşağıdaki yorumu yapmak istiyorun. Bu Minkeos’un görüşü olup doğru olmayabilir. Bunun tersini söyleyecek çok sayıda spor adamı bulabilirsiniz.

– Gerek Milli Takımda gerekse bu gün kurduğu kulüp takımında çıkardığı ilk 11 genellikle hep yanlış olmuş ve daha sonra yapılan oyuncu değişiklikleri ile takım nisbeten düzelmiştir. Milli maçlarda kazanılan başarıların çoğu sistemden değil futbolcuların bireysel gol becerileri ve son dakikalarda gelen şans golleri ile gelmiştir.

– Bu sene ise durum her zamandan daha sıkıntılıdır. Geçen sene bütün büyük takımlarımızın Avrupada oynaması ve Fenerbahçenin malum sıkıntısı nedeniyle rahat ve uzak ara bir başarı elde etmesi gereken G.Saray maalesef zorlukla şampiyon olmuştur.

– Başarısız geçen ilk yarılar sonrası soyunma odasında yaptığı ana avrat aile içi motivasyonu devam ettirdiği hep söylenmektedir.

– Bir de şaşılacak bir durum başarısız her maçtan sonra takımın mesulu değil de bir spor yazarıymış gibi olaylardan kendini soyutlayıp başarısızlığı futbolculara ihale etmek isteğidir.

– Geçen sene saha içinde terör yaratıp antremanda arkadaşını döven ve bir daha kulüp kapısından geçmemesi gereken bir kişiyi tekrar takıma alan kişinin bunu biraz kendi gençliğini hatırlattığı için yaptığını düşünüyorum.

Şu an kulübün başkanı olan kişi hem Lisedendir hem de uzun seneler yurt dışında yaşamış önemli bir işadamıdır.

Kulübü de Avrupadaki benzer kulüpler gibi yönetmek istemektedir. Geçenlerde yaptığı bir konuşmasında haklı olarak takımın antrenörünün kulübün çalışanı olduğunu söylemesi kavga çıksın bize malzeme olur diye düşünen az seviyeli medya tarafındandan şişirilmiş ve başkan zor durumda bırakılmıştır.

Ancak şimdi Wesley Sneijder gelmiştir

Geldiği ilk gün jipin üstünde kameralara baka baka kendisini yalaya yalaya defalarca öpen bir taraftarın tecavüzüne maruz kalmış ve cipin içine kaçmıştır.

Maçlarda ise ne kendine ne de takım arkadaşlarına parmak sallayarak devre arasında küfür ederek motivasyonu sağlayacağı inancında olanlara pabuç bırakacak bir yapıda değildir.

Takımın nasıl oynadığını artık bütün rakiplerin çözdüğü alınan son mağlubiyetlerden bilinmektedir.

Bu başkan, bu Sneijder ve bu neticeler bu yılın Fatih Terim’in son yılı olacağınıgöstermektedir.

Ancak Sayın Terim’in zevahiri kurtarmak için kendini mağdur gösterecek bir kavga çıkarıp sezon içinde ayrılması da beni şaşırtmayacaktır.

Minkeos’un haklı çıkıp çıkmayacağını herkes görecektir.

Yorum yapın