Halime Abla

Yeldeğirmeninden dostumuz Halime Abla her zaman bize sabahları günaydın der

Onun daimi takipçisi Muhlis hemen atlar

‘ Günaydın Abla sağlıklar ‘

O zaman ben hiç sesimi çıkarmam.

Bazen her halde sabah erken kalkmamıştır ondan hiç ses çıkmaz ben hemen atlarım

‘ Günaydın Abla ‘

O da bana cevap yazar

‘ Günaydın Emin kardeş’

Sonra Muhlis’i yenmenin keyfi ile makinemin başına geçer ileride yazacağım yazıları planlar , notlar alır ön hazırlıkları yaparım.

Sosyal medyanın taraflı ve çirkin yüzünü bildiğim için yazılan çizilenlere zerrece itibar etmem.

Etmesine etmem de üzülürüm .

Üzüntümün nedeninin birinci sebebi bizi yönetenlerin  kendisi gibi düşünmeyenleri yok saymasıdır.

Sadece yok saymıyorlar aynı zamanda önerdikleri makul ve mantıklı teklifleri de sadece onlardan geldiği için uygulamıyorlar.

Buna mukabil teklifi yapanlar da her fırsatta ya partilerin ismini ya da Genel Başkanları veya yetkililerin ismini vererek konuşmalarını sürdürüyor.

Zaten başta bulunanlar , ne kadar doğru olursa olsun, önerilen teklifleri yok sayıyor , bir de isim vererek onları celallendirmek neye kime yarar sağlar ki ?

Bunu isimleri veya ünvanları yazmadan yapsanız  zaten herkes kim olduğunuzu biliyor.

Şu an tüm dünyada olduğu gibi bizde de bir virus tehlikesi gündemde.

Durumumuz sen ben kavgasının yapılmadığı bir beraberlik ruhunun gerektiği günler.

Ama olmuyor.

Belirli yaşın üstündekilerin sokağa çıkmasının yasaklandığı diğerlerinin etrafta vızır vızır dolaştığı , park ve bahçeleri doldurduğu , deniz kenarlarında balık tuttuğu bir durum ülkemizin bu illetten çok kolayca kurtulamayacağını bana gösteriyor.

Virus dan çok daha tehlikelisi cehalet.

Koyun bunun üstüne yaptığı uygulamaları taraflı olarak kullananları.

Bana lütfen inanın bu salgından en fazla etkilenen ülke olabiliriz.

Vaka sayısı patlayabilir

Hem vallahi hem billahi.