İnsan yaş aldıkça yemeğe düşüyor gibi.
Yeni yaşadığım yerde ne eksik diye soranlara şu cevabı veriyordum.
” İşkembe çorbası , kokoreç ve midye tava
Bir de Kadıköy’ e otobüs olmaması sorunu var
Ayrıca durakta koltuk da yok.”
Düşünebiliyor musunuz ulaşım sorunu sonda geliyor
İşkembe çorbası baş sırada.
İşkembe çorbası ülke insanımızın bu günkü yapısına çok benzer.
Bir kısmımız çok sever bir kısmımız nefret eder.
Ben seven tarafındayım.
1960 lı yıllarda Kadıköy Rıhtımda bir dükkan vardı.
Sabaha kadar açıktı.
İşkembenin bir tarafının beyaz diğer tarafının daha koyu olduğu zamanlar.
Lezzeti kendine özgüydü.
Şimdi yazarken bile ağzım sulanıyor.
Sonraki yıllarda hijyen önem kazandı.
İşin içine kimyevi maddeler girdi.
Renk beyazlandı tat kaçtı.
Benim işkembe tutkum devam etti .
Çok nadir olarak indiğim Kadıköy’de sabah evvela bir çorba içerim.
Sonra işlerimi halleder öğlen ise kokoreç ve midye tava saati gelir.
Tabii ki yanında Arjantin bira.
Geçen ay evime çok yakın bir çorba ve kokoreç dükkanı açıldı.
Midyenin ise sadece dolması var.
Şimdi merakla bekliyorum.
Önce Kadıköy’ e otobüs mü konacak
Midye tava dükkanı mı açılacak.
Seçim sonuçlarını merak bile etmiyorum.
Çünkü ne olacağını bilecek kadar bilgi ve deneyimim var.
Aklımda sadece midye tava
İlle de midye tava ille de midye tava.