Ergin yaşa gelene kadar , zaman süreci içinde , yapı ve kişiliğimiz bence şöyle gelişir.
Zaman süreci deyimini bilerek kullandım. Bir çok kişi hem okumuş hem de “Yuh cahile bak!! ” demiştir. Çünkü genellikle , bir çok değerli yazar dahil, süreç kelimesini zaman kelimesinin yerine kullanmaktadır.
Bence süreç faaliyetler dizisidir ve Vikipedi de beni doğrulamaktadır.
Ona göre ” Süreç; olguların ya da olayların, belli bir taslağa uygun ve belli bir sonuca varacak biçimde düzenlenmesi, art arda sıralanması. Bir şeyin yapılış, üretiliş biçimini oluşturan sürekli işlemler, eylemler dizisi.” dir.
Bu değerli bilgiyi sizlerle paylaştıktan sonra bu günkü bloğuma geçeyim.
Yapı ve kişilik doğal olarak genlerden hareket ederse de , özel de , kendisine örnek aldığı kişi ve değerlerden referans alır.
Mesela ben dayım G.Saraylı diye G.Saraylı oldum ve o İktisat Fakültesinden mezun diye Üniversitede İktisat Fakültesini seçtim.
Etrafınıza şöyle bir bakın anne ve babası çok özel kimlik ve meslek sahibi olanlarının çocuklarının aynı yönde hayatlarını sürdürdüğünü göreceksiniz.
Doktor çocuğunun doktor , sporcu çocuklarının sporcu olması bizi hiç şaşırtmaz.
Siyasetde de iş üç aşağı beş yukarı aynıdır. Kendi siyasi duruş ve yapısını çocuklarına geçiren istemediğniz kadar örnek gösterilebilir.
Ancak buraya kadar yazdıklarım hayatın akışının normal , yaşananların lineer olduğu zamanlar için geçerli.
Eğer uygulamalar insan hak ve hürriyetlerini kısıtlama veya belirli kesimlere çıkar sağlama gibi kimsenin kabul edemiyeceği şartların ön plana çıkartılması gibi uygulamalara giderse işte o zaman herkes bağımsız olarak kendi özüne döner ve tepkilerini gösterir.
Ülkenin son zamanlarda yaşadığı olaylar herkesin gözü önünde gerçekleşti.
Yaşananlar tek algılamalar farklı.
Yaşananlar ve orantısız güç kullanma herkesin zihinlerinde
Güneydoğuda yaşananlar
Hatay olayları
Bu konular çok yazıldığı için pek bir şey eklemeye gerek yok.
Siyaset alanım değil ama insan alanım
Kafası gözü patlayanlar da patlatanlar da, ölenler de öldürenler de insan.
İktidar yanlısı da muhalif de , seküler kesim de buna karşı olanlar da insan
En kolay olarak , Başbakan ağzı ile,
Onlar dediği de insan diğerleri de insan.
Bunların hepsine sorarsanız önce ülkede adaletsizlik olduğunu söyleyecek daha sonra ise kendilerinin mağdur olduğunu ifade edecektir.
Eliezer “Elie” Wiesel ( 30 Eylül 1928 Romanya doğumlu Amerikan profesör ve siyasi aktivist.) in de bu konuda söyleyecekleri var.
O
” Adaletsizliği engelleyecek gücünüzün olmadığı zamanlar olabilir. Fakat itiraz etmeyi beceremediğiniz bir zaman asla olmamalı.
diyor .
Aynen katılıyorum.