Bu günkü konumuz kader.
Her yerde karşımıza çıkar.
Şarkılarda
” Kader , kime şikayet edeyim ” diye başlar.
İşler zora girince can simidimizdir.
Ne yapalım kader deriz.
Pek bilinen bir deyimdir.
Karda leke var bende yok .
Bu kadar lekesiz biri iken ya işler iyi gitmezse ?
Her şeyin sebebi kader.
Acaba öyle mi?
21 Aralık 1804 – 19 Nisan 1881 tarihleri arasında yaşamış Britanyalı politikacı Benjamin Disraeli farklı düşünüyor.
Ona göre
” Kendi geleceğimizi kendimiz hazırlar sonra da kader deriz.”
Haklımıdır sizce ?
Benim düşüncem bundan biraz farklı.
Ben adına yaratan , kader , tanrı ne derseniz deyin , belirli bir gücün insanın geleceğine yön verdiğine ancak belirlemediğine inananlardanım.
Ondan sonrası ise Benjamin Disraeli’ nin tespitine uygun olarak gelişir.
Sizi bir yöne iter de iter, sonra serbest bırakır.
Ondan sonra davranışlarınıza siz yön verirsiniz.
Biz sunulanları ya elimizin tersi ile iter ya da sımsıkı sarılırız.
Bir yerde kendi geleceğimizi kendimiz belirleriz.
Bilmem katılırmısınız ?