Bizim çocukluğumuzda insanların ahlak anlayışları bu günkünden çok farklı idi.
Belki de öyle değildi de benim anılarım bana böyle bir algı oluşturuyor.
Çünkü bundan evvelki bloglarımını takip edenler hatırlayacaklar ben çocukluğumun mahallesinde oturanların hemen hemen gelir seviyelerinin birbirlerine çok yakın olduğunu hep yazdım.
Bu nedenle ailelerin yaşantılarındaki motifler genellikle aynı idi.
Tabiiki her mahallede olduğu gibi benim mahallemde de zaman zaman aileler arasında küslükler olurdu. Ancak incir çekirdeğini doldurmayan bu anlaşmazlıklar mahalle büyüklerinin araya girmesi ile kısa zamanda çözülürdü.
Buna mukabil , belki de gelir ve yaşam açısından çok farklı olmayan bu aileler hiç bir zaman kıskançlık ve kin gibi hislere sahip olmamıştır.
İnsanların hangi şartlar altında olursa olsun , hangi uygulama usulleri ile gerçekleştirilse gerçekleştirilsin, zengin veya varlıklı olmayı amaç edinme istekleri bundan 30-35 sene önce başlamıştır.
İşini bilen memurlar ve malı götüren rantiyeler ve paradan para kazananların çılgın yükselişi, köşeyi dönmeyi iyi eğitim görmenin önüne geçirmiştir.
Bu konuda söyleyebileceğim son şey ise zaman zaman çıkarılan mahküm affıdır.
Hiç değilse cezaevlerinde 3 öğün yemek yiyen bu kardeşlerimizin, dışarı çıkınca bir yandan iş verilmemesi diğer yandan ise çalışmadan para kazananları görmesi, bildikleri işleri tekrar yapmalarına ve bunun sonucunda tekrar cezaevlerine dönmelerine sebep olmaktadır.
Bu konuda başka bir yorum yapmayıp bir kaç gün önce yayınlanan iki haberi aşağıda bilgilerinize sunuyorum.
” Adana’da bir otomobilden 2 dizüstü bilgisayarı çaldığı iddiasıyla aranan 23 yaşındaki Mesut Irk, saklandığı evde yakalandı. Poliste 68 suç kaydı bulunan ve üzerinden 7 bin lira çıkan şüpheli, “Ben hırsızım, güzel yaşamak benim de hakkım” diye savunma yaptı.
Emniyet Müdürlüğü’nde sorgulanan Mesut Irk, “Zengin olmak, güzel yaşamak benim de hakkım. Benim işim hırsızlık, bu paraları da oradan kazandım. Ama hırsızlığı Adana’da yapmadım” diye ifade verdi. Mesut Irk, çıkartıldığı mahkemece tutuklandı.”
Bu da ikincisi
” Adana’da 14 yaşındaki S.C.Ü, sağlık ocağından dönen 48 yaşındaki N.A.’nın boynundan altın zinciri kapıp kaçtı. Polislerce saklandığı evde yakalan çocuk şüpheli, “Çıkınca yine yapacağım” dedi.
Hırsızlık suçundan çok sayıda kaydı bulunan şüpheli, Çocuk Şube Müdürlüğü’ne teslim edildi. Yaklaşık 250 lira değerindeki altın zincir ise bulunamadı.
Adli Tıp Kurumu’nda gazetecilerce görüntülenen S.C.Ü., işlediği suçun cezası olmadığını savunup, “Pişman değilim, çıkınca da yine yapacağım” diye tekrar seslendi.
Sorarım size
” Ağacı insandan daha çok severim.” diyen Ludwig Van Beethoven haksız mı sizce?