Bu günkü yazımda insan ilişkilerinde çok görülen ancak pek dile getirilmeyen bir duyguyu dile getirmek istiyorum.
Bu duygu hasetliktir.
Ve çoğu kez gıpta ve kıskançlıkla karıştırılır.
Gıpta başkasında olan bir nimetin aynısının o kişinin nimetinde bir zarar ve eksilme olmadan kendisinde de olmasını istemesidir.
Haset ise bir nimetin hak sahibinden yok olması için gayret ve çabadır, istektir.
Kıskançlık hasede benzemekle birlikte biraz kabul edebileceğimiz bir olgudur.
Klein’e göre kıskançlık sevgi nesnesine sahip olmayı amaçlarken haset bizzat sevgi nesnesine yönelir.Bu nedenle kıskançlık daha üst düzey bir duygu , hased ise ilkel bir duygudur.
”Hased, insanların duyguları içinde en can sıkıcı ve devamlı olanıdır.’’ diyen de bir İngiliz filozof, devlet adamı, bilim adamı, hukukçu ve yazar olan Francis Bacon dur.
Ancak bence bu konuda en doğru tespiti yapan Cenap Şahabettin.
Usta ” Haset başkasının balını kendi ağzına zehir etmektir. ” demiş .
Umarım ülkemizdeki insanlar bu duygularından kurtulamasalar bile şiddetini ayarlarlar.
Yoksa onların da mutlu olmaları pek olası değil.
Çözüm
Gel de bir ünlü bir Cenevreli filozof ve yazarı anma
J.J.Rousseau şuna işaret ediyor.
” Her şeyden önce iyi olalım, ondan sonra mutlu oluruz”