Yazılarımın çoğunda gençlere biraz eleştirisel davrandığımı düşünüyorum.
Bu konuda herhangi bir eleştiri almadım.
Ancak herkese bir takım öneriler sunmamın doğal algısı bu.
Adamın biri ülkeyi yürüyerek geziyormuş.
Bir şehrin çok şirin ve methedilen bir köyüne gitmek istemiş.
Bir başka köye ulaşmış ve gitmek istediği köyün nerede olduğunu sormuş.
Karşıda görülen dağın ardında demiş bir köylü.
” Ne kadar zamanda ulaşırım?” diye sormuş adam köylüye.
” Ne bileyim ben ” demiş köylü.
Adam kızmış ama ses çıkarmamış ve yürümeye başlamış.
” Beyim ” demiş köylü ” Dört saatte gidersin ”
Adam ” sağol ama neden demin söylemedin?” diye sormuş.
” Ne hızda yürüdüğünü bilmiyordum ki ” diye cevap vermiş köylü.
Ben de gençleri tam da bu aşamada uyarmak gereğini hissediyorum.
Özellikle torunlarımda gördüğüm sıkıntı şudur.
İnternet ortamında sahip oldukları yüzlerce arkadaşa karşın hakiki arkadaş sayısı biri ikiyi geçmez.
Odalarından çıkmadıkları için bahçe ve sokaklarda çember çevirmezler uzun eşek , güvercin taklası gibi oyunları bilmezler.
Ben gençlerin hangi hızla yürüdüklerini görebilen insanlardan biriyim.
Çünkü gençlerimiz , eğer bu şekilde asosyal olarak devam ederlerse ,
İleride yaşayacakları her türlü insan ilişkilerinde,
Beraberliklerinde ,
Evliliklerinde
Sıkıntı yaşamaları kaçınılmaz olacaktır.
Ve bana inansınlar ki hayatlarının her evresinde
Bunun da hem kendilerine hem de ülkemizin geleceğine zarar vereceği çok açıktır.
Onlara eleştiri getirmemin temel nedeni budur.
Ama göz önüne alırlar ama almazlar.