Bu günkü bloğuma gene Minkeos olarak başlamak istiyorum. Öncelikle bir özdeyişi düzelteyim.
’ Herkes evinin önünü temiz tutsa sokakları bok götürür’ Minkeos.
Bilmiyorum sizin oturduğunuz yerlerde nasıl ama benim oturduğum yerlerde iki çok önemli şey vardır.
1- Evlat
2- Temizlik
1.55 boyundakı babanın 1.56 boyundaki çocuğu için ’ Biz de boyumuzdan uzun çocuk yaptık allaha şükür ’ diye böbürlendiği ve özellikle her erkek çocuk için tapusuz evine bir kat ilave etmek için seçimleri beklediği bir semttir benim oturduğum yer.
Temizlik deyince işte orada duracaksın. Bu sade tuğla ile çıkılmış evdeki yeni kattan, daha sıva yapılmadan, muhakkak balkonun giderinden sokağa bir plastik boru ve balkonun demirine dışarıya doğru bir çamaşırlık uzatılır.
Komşuları için gerekirse canını bile verebilecek iyilikteki bu insanlar çamaşırlığa asılan çamaşırın suyunun alt katlara gitmesinin ve balkonun yıkanması sonrası oluşan pis suyun sokaktakilere zarar verebileceğini ne düşünür ne kabul ederler.
Bilinen bir anekdottur. Eğitimli kadının biri yola tüküren bir adamı sertçe uyarmış. Adam da ‘Ne yapayım , senin suratına mı tüküreyim?’ demiş.
Bunun yanısıra önemli özelliklerden biri de insanların giyim kuşam kepazeliği.
Bu sadece benim oturduğum yerin değil belki bütün ülkenin belki de gelir seviyesine bağlı olmayarak yapısal sorunu
”Dış görünüşüm neden umurumda olsun ki, bununla başa çıkması gereken sizsiniz.”diyor Chuck Palahniuk 
Dünyadaki insanlara birbakıyorum da şaşmamak elde değil
Bertrand Russel’in anlatımıyla‘Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.”
Valla değerli okurlar bu günhep Palahniuk’u andık ama kim ne derse desin
’ Dünya nüfusu arttıkça, insan sayısı azalıyor.’