Alman Lisesinde okurken Suzan Hanım diye bir edebiyat öğretmenimiz vardı. En çok kızdığı göz atmak deyimi idi.
” Eğer ” derdi ” Birisi size herhangi bir konuya bir göz atalım derse en kısa zamanda konuşmayı sonlandırın. Güzel sözlerle dolu Türkçemizde aynı manayı ifade eden, (Konuyu değerlendirelim, irdeliyelim,işleyelim) gibi çok sayıda kelime varken göz atalım gibi bir deyim kullananların daha sonra ne atacağını merak ediyorum”
Muhtemelen merhume olmuş olan öğretmenimin bu fikrine karşı bu tanımı kullanan insanlar azalmadığı gibi bunlara bir de , benim de hasta olduğum, başına ekleme yapanlar eklendi .
Televizyonda yayınlanan bir canlı programda sunucunun herhangi bir konuda konuşurken
” Bu konu ile ilgili olarak bir de DİLERSENİZ şu hususlara GÖZ ATALIM ” dediğini çok duyarsınız.
Göz atalım deyimi Suzan Hanımı ne kadar rahatsız etmişse, dilerseniz de beni o kadar hasta ediyor.
Yahu geçmişim televizyonun başına, ne gösteriyorsanız ona bakıyorum. Dilerseniz diye bir saçma laf olabilir mi?
Farzedinki dilemedim ne olacak , programda değişiklik mi yapacaksınız?
Bu yazdığım sadece görsel medya için geçerli değildir özellikle siyaset alanı bu davranışların tipik bir yansımasıdır.
Tam da bu sırada Winston Churchill’ in bir tesbitini hatırlamakta fayda var.
” Devlet adamları gelecek nesilleri, siyaset adamları gelecek seçimleri düşünür.”
diyor Winston Churchill.
Bu gün Mecliste bulunan İktidar ve muhalefet milletvekillerinin tümüne bakarmısınız. Aralarında, liderler dahil, bir devlet adamı görüyormusunuz, hepsi siyaset adamı.
Benim eskiden beni yönetenlerin benden daha vasıflı olmaları gerekir diye yanlış bir düşüncem vardı.
Eğitimleri, görgüleri,siyaset yapma amaçları, mecliste tartıştıkları ( bilmem kaçıncı eş, bacak arası çekimleri) gözümün önüne geliyor da ne söyleyeceğimi bilemiyorum.
Belki de çoğu daha görgülü, daha ılımlı ve seviyeli olabilir.Bir sonraki seçimlerde liderlerinin kendilerini tekrar seçmesi için bu davranışları sergiliyebilirler.
Hiç unutmayalımki insanlar çoğu kez kendilerine bile yabancı kalırlar.
Bir ünlü deyiş ” İnsanın kendine benzediği anlar enderdir.” diyor.
Bu değerli insanların zeka seviyeleri herhalde benden çok yukardadır. Tersi olsa benim orda onların benim yerinde bilgisayar başında olması gerekirdi.
Ancak onlara naçizane bir uyarım var.
” Zekân, gününü kurtarır ama, asla âkıbetini kurtarmaya yeterli olmaz.”
Hızımı almışken bir tane daha ileteyim
” Çekemeyeceğin arabaya öküz olma”