İyi Eğitim, Misyon Vizyon. Barack Obama

Malum fıkradır,

Arabistanın önemli ailelerinden birinin oğlu  A.B.D ye gezmeye gitmiş. Genellikle varlıklı Suudi aileler çocuklarına iyi eğitim aldırtır ancak fıkra bu ya bu dostumuz  atak,yaman birisiymiş okul mokul hakgetire. Bu nedenle yanına bir de kahya vermişler..

New York’ta sokaklarda dolaşırken arkadaşımızın  birden tuvalet ihtiyacı doğmuş kısıtlı İngilizcesi ile derdini de anlatamamış, hemen yere çömelmiş ve entarisinin de yardımı ile tuvalet ihtiyacını gidermiş.

Ancak ayağa kalkıp bir adım atınca olay meydana çıkmış ve halk onu polise şikayet etmiş.

Polis gelmiş ve ona ceza kesileceğini söylemiş. Suudi

” Ne kadar? ” diye sormuş adam.

” 5000 $ ” demiş polis.

” Buyrun size 10.000 $, kahya da aynı yere yapacak” demiş Suudi.

Benim yazılarımı takip edenler bilirler, tahsilim orta 2 den terk değildir. Yaşamım boyunca eğitim ile cehaleti bünyesinde barındıran o kadar çok insan tanıdım ki. Hepsinin ortak özelliği cahil olduğunu kabul etmemesi idi.

Bunu yazmamın önemli bir nedeni var, ben bütün ömrümce beni yönetenlerin benden daha yukarıda insanlar olması gerektiğini savundum. Yukarıda olmalarını tahsil ile endekslemiyorum, dünya görüşü , cemiyet içindeki yeri ile misyon ve vizyonu açısından değerlendiriyorum.

Bir de bana sorarsanız yönetenlerin en önemli vasıflarından birisinin de konusunda uzman olan personelden yararlanmaları olmalıdır. Bu da en fazla askeri ve dış ülkeler ile olan ilişkilerde önem kazanmaktadır.

Eski yıllarda başta olan liderlerden Ecevit, Demirel,Erbakan, Özal  ve Erdal İnönü düşünce ve siyasal eğimleri ne olursa olsun benim için önemli devlet adamlarıdır.

obama

 

Ancak Çiller ve Yılmaz tahsilleri ne olursa olsun yönetim özellikleri ve olaylara maddi bakışları nedeni ile benim kabul alanıma girmemektedir.

İki kelime İngilizcenin belini kıramadan A.B.D Başkanı Barack Obama’yı ” Sesini özledim” diye telefona istemek veya Demokrasiden ne anladığını bütün dış dünyaya faş edecek bir uslupla yurdumuzu ziyaret eden Japonya Başbakanına ” Siz de Tokyo Belediye Başkanına söyleyin Olimpiyat Organizasyonundan vazgeçsin, biz yapalım” diyebilecek bir başbakanın beni yönetmesini kabul etmem ise mümkün değildir.

Hepsinini anladık da yazının başındaki fıkranın konu ile alakası ne diyenler sorabilir.

Bizim gençliğimiz de biraz ağzı laf yapanlara malum gazeteler hemen sürmanşetten girerdi.

” Komunistler Moskovaya”

12 Eylül de yapılan ihtilale karşı mısın cevap hemen hazırdı

” Yoksa sen 12 Eylül öncesi o karanlık günlere dönmeyi mi istiyorsun.”

Şimdi de benzer uygulama var. Barış süreci ile ilgili bazı kaygıların olduğunu biraz çıtlat hemen saldırı hazır

” Yoksa sen kanın durmasını anaların ağlamamasını istemiyormusun”

Hatay Reyhanlı olaylarına bakıyorum da artık anneme yeni bir ayakkabı alma zamanı sanki geliyor gibi.

Sudiden korkum yok ama kahya gözümü korkutuyor.

Yaşı benden küçük ama densizliği had safhada

bakarsın

” Ananı da al git der”

Kimbilir

Yorum yapın