Bu gün konumuz gene insan ve gene evlilikte yaşanan sorunlar.
Bu yazıyı sonuna kadar okuyanların çoğunluğunun da bana saydıracağını da biliyorum.
Olsun
Hayatlarını mutsuz sürdüren o kadar çift var ki.
Nedense toplum olarak ayrılıklara pek sıcak bakmayız.
Hele evlilikler biraz çatırdamaya görsün.
Hele de bir de çocuk varsa
Eş dost ve tüm akraba görev başındadır.
Hiçbirinin aklında yoktur bu işin nedenini araştırmak.
Varsa yoksa aile dağılmasın.
Hiç düşünmezler eve akşamları ayakları geri geri dönen iki kişiyi.
Hayatları cehenneme dönmüş olan çifti
Tabii ki buraya kadar yazdıklarım eğitim seviyesi orta üstü , maddi olarak ayaklarının üstünde duran çiftler için geçerli.
Hemen her gün gazetelere konu olan , erkek eksenli , sonu bıçak ve pompalıya dayanan uygulamalar bu yazının kapsama alanı dışında.
Sırası gelmişken Amerikalı yazar Bernard Malamud’ un bir tespitini size aktarmak isterim.
“İnsan hayatında öyle bir zaman geliyor ki muhakkak gitmesi gerekiyor, hiç kapı veya pencere olmaması önemli değil, duvardan bile yürüyüp geçiyor.”
Benim fikrim de budur.
Aklı dışarıda olan kişinin varlığının evde olması aileye ne katar ki?