Ben küçük torunumla yaşamaya yaklaşık o iki yaşındayken başladım.
Oğlum eve dönmeye karar verdi .
Büyük torunum ile biraz tanışıyorduk küçük torunum ise tamamen yabancı idi.
Ben bir bloğumda bahsetmiştim 1999 yılında Genel Müdürdüm 2000 yılında ise aşcı ve hastabakıcı oldum diye.
Çocuk bakmayı atlamışım.
Altını değiştirmekten başladım sonra kreş , okul ve yüzme okulu sürdü gitti.
İlkokula beraber başladık okumayı beraber söktük.
Eski tabirle kerrat cetvelini yeni tabirle çarpım tablosonu birlikte çalıştık.
O şimdi 12 yaşında.
Okul ile ilgili angaryalarını bana yaptırıyor
Bunlardan en önemlisi ise Türkçe dersinde her sömestr okunup özet çıkartılması gereken bir roman.
Zamane çocuklarının hiçbirisi okumak istemiyor.
İnternette sörf ve chat yapmak tek istekleri .
Ayrıca hayatlarını kolaylaştıracak bir imkanları da var.
Bütün romanların özetini internette bulmak mümkün.
Ancak onlar akıllı da öğretmenler salak mı ?
Öğrenciden sadece kitabın okunması halinde cevap verilebilecek açıklamalar istiyorlar.
Yani sizin anlayacağınız kitabı okumak benim sorumluluğum oluyor.
Hani alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste derler ya aynen öyle.
Tüm Üniversite hayatım boyunca zekama ve yakışıklılığıma güvenip hiç bir ders kitabını tam okumadım.
Önce dersleri takip eden kız öğrenci arkadaşlarımın ders özetlerinden yararlandım.
Sonra o ders özetlerinden özet çıkaran değerli talebelerin özlü çalışmalarına yöneldim.
Bu nedenle hiçbir sınavdan 60 dan fazla not almadım ve orta ile mezun oldum.
Hiç pişman değilim çünkü iş hayatımda eğitimindeki birikimimin % 15 inden fazlasını kullanmadım.
Ancak tanıdığım hoca ve talebelerin kalitesinden çok yararlanmışım.
Bunu ise yaşamımım son 15 senesinde anladım.
Ne ise konuyu saptırmayalım böyle başa böyle traş böyle dedeye böyle torun.
Bu sene torun eski tabir ile Orta 1 de yeni eğitim sistemine göre 6. sınıfta yani 4-4-4 sisteminin 2. 4 ünün 2. sınıfında.
Okuduğumuz romanın adı ” Uçan Sınıf ”
Almanyada bir yatılı Lisede geçiyor ve bir Noel ve yeni yıla giriş ile sonlanıyor.
Romanın en önemli kahramanı , değerli bir yazar ve ressam olma ihtimali çok yüksek olan, fakir bir öğrenci.
Ailesi babasının işsiz ve annesinin ev kadını olması nedeniyle oğlu Martin’e okuldan Noel ve Yılsonu için eve dönebileceği yol parasını gönderemiyor.
Martin kendisinin bir kenarda ağladığını gören bir öğretmenin verdiği para ile evine dönüp ailesi ile birlikte olma imkanını buluyor.
Ve evde ailesi ile beraberken beni çok etkileyen hayat değerlendirmesini yapıyor.
” Yıldızların ışığı binlerce yıllık. Işık ışınları bizim gözlerimize ulaşana kadar bu kadar çok zamana ihtiyaç duyuyorlar. Yıldızların çoğu belki çok önce söndü. Ama ışıkları hala yolculukta.
Gerçekte çoktan soğumuş ve karanlığa gömülmüş olmalarına karşın bizim için ışıldamaya devam ediyorlar. “
Bu ne biçim blog diye düşünebilirsiniz.
İşte o biçim blog
Ülkenin ışıklarını söndürmek için bir taraflarını yırtanlara bir cevap
Yıldızlarımızı soğutmak ve karanlığa gömmek için yapılan tüm uğraşlar boşunadır.
İnsanların içindeki ışıldamalara nasıl mani olacaksınız ?