Refika Birgül turşu ile ilgili bir yazı kaleme almış.
Bayıldım ben turşuyu çok severim.
Şimdi bloğu onun sunumuna bırakalım.
Turşu yaparken en önemli konu turşunun suyunu yapmak. Suyun içme suyu olması önemli. Altın oran denen karışımda, su, sirke ve tuz olmalı. Bir litre suya bir çay bardağı sirke, iki buçuk çorba kaşığı deniz veya kaya tuzu konmalı. Tuz iyice eriyene kadar karıştırmalısınız, bu sudan kavanozunuz ne kadar alırsa o kadar koyun. Yani bu orana göre yapacağınız miktar kavanozlarınıza ve malzemenize göre değişiklik gösterebilir.
Sarmısak, acur, domates, her çeşit biber, ufak patlıcan… Bunların hepsinden ve daha fazlasından turşu yapılabilir.
Kurduğunuz turşunun güzel olması için mayalanmaya ihtiyacı var. Bunun için yöntemlerden biri nohut, diğeri doğal ekşi maya ekmeğinden küçük parçalar koymak. İkisi de çok güzel çalışıyor. Beyaz ekmeklerin mayalanma şekliyle hızı farklı olduğu için genelde eriyor ve tabiri caizse turşunun ‘mayası bozuk’ oluyor, güzel sonuç alınamıyor.
Turşuyu neden bloğunda kullandı diye soranlar olabilir.
Önümüzde önce Yerel Yönetim daha sonra Genel Seçim var.
Ve tabiiki adaylar
Sarmısak, acur, domates, her çeşit biber, ufak patlıcan… Bunların hepsinden ve daha fazlasından turşu yapılabilir.
Hepsi turşu için sırada .
Beni yap beni yap diyen diyene
Kelek, acur gibi büyük olanlar diğerlerine yakın boylarda kesilir ve olabilecek en sıkışık şekilde dezenfekte edilmiş kavanoza yerleştirilir. Üzerine altın oranla su, sirke ve tuz eklenir.
Bazıları ben daha önemliyim beni diğerlerinin boyunda kesemezsin diye düşünürse hadi onlara güle güle.
Ancak bu değerlendirmelerde sadece bir hususa dikkat çekmek isterim.
Gemiciklerden bahsetmek değil tabiiki niyetim.
Biraz adaylara da ucundan deydirmek istiyorum.
Jean Jacques Rousseau ‘ nun cümleleri ile
“İnsanlar ne başkalarını satın alacak alacak kadar zengin, ne de kendilerini
satacak kadar yoksul olmalıdır.”.
Bu böyle biline !!!