Yazının başlığına bakıp ” Şu Minkeos ta artık çoştu, bir ayağı çukurda aklı bir tarafında” diye lütfen düşünmeyin. Bu yazı benim oturduğum sitenin cadde tarafındaki duvarına geçen sene tam bu ayda yazılmıştı.
Bu geçen bir sene zarfında duvarlara yazılan her türlü yazılar boya ile kapatıldı, asılan afişler kaldırıldı, yapıştırılan tanıtımlar söküldü, ancak bu yazıya hiç dokunulmadı. Yalan söylüyorsun diyen varsa isterse gelip görebilir. Bir de benim çok şaşırdığım konu çok iyi bir malzeme ile yazılmış olması. Kar, yağmur ve fırtınadan hiç etkilenmedi hala pırıl pırıl duruyor.
Ben bu yazıda ismi geçen Nermin’ i tanımam , onu seven kişiyi de . Ancak bu üç kelimeden bir roman bile yazmak mümkün.
Nermin evli mi?
Yazıyı yazan kişi kendi kendine mi gelin güvey?
Nermin bu ilişkiyi onaylıyor ancak ailesimi karşı çıkıyor?
Nermin’ in ailesi bu ilişkiyi önlemek için acaba onu şehir dışına mı yolladı?
Bunların hiçbirini bilmiyorum ve bilemem ama tek bildiğim şudur
Bu yazıyı yazan Nermin’ e büyük bir sevgi ile yaklaşmış ve sevgisi halen sürüyor.
Eğer sevgisinden vazgeçse idi nasıl bir gece yazdı ise gene bir gece gelip üstünü boyardı.
Türkiyede son bir yılda sadece Nermin sevgisi konu olmadı.
Uludere ve Reyhanlı olayları , Suriye Krizi, Gezi Parkı olayları ve bu olayları sonrasında kullanılan Faiz Lobisi tanımı, Çözüm Süreci ,Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Ayakların Baş olması, Din Dersi Öğretmenlerinin Eğitim içinde okul müdürlerinin önüne geçirilmesi ve bence en önemlisi “Bir besmele yeter” söylemi önemli satırbaşları idi.
Uludere ve Reyhanlı olaylarının nedeni ve kimlerin sorumlu olduğu bu güne kadar netleşmedi.
Suriye Krizi ülkemizin bakış açısı paralelinde devam ederken bu gün özellikle Rusya’ nın baskısı ile bambaşka bir çözüm mecrasına girmiştir.
Gezi Parkı olayları artık herkesin belleğinde öyle veya böyle netleşti.Dün yapılan açıklamada polisin artık biber gazı kullanmasında dengeli olacağı açıklandı. Bence biber gazı stokları çok azaldı. Neden budur.
Faiz Lobisi tanımı ile ilgili ben bir şey söylemek istemiyorum . Sözü “Joseph Proudhon Pierre‘ e bırakmak istiyorum. O ” Para sözkonusu olduğunda herkes aynı dindendir.” diyor.
Çözüm Süreci çalışmaları ise malum . Bir yandan görüşmeler yapılıyor, diğer yandan Diyarbakır’ da fiili durum yaratılmış, yollarda kimlik kontrolü yapılıyor. BDP araştırma yapacakmış . Gülermisin ağlarmısın.
Alevi vatandaşlarımızın duyarlılığına katkı yapmak için yeni yerlere onları onore etmek için uygun isimler verilecekmiş ancak Yavuz Sultan Selim isminden ölmek var dönmek yok. Önemli olan ülke tansiyonunu düşürmek değil karizmayı çizdirmemek.
Son günlerde konu olan ” Ayakların baş olması, din dersi öğretmenlerinin okul müdürlerinin önüne geçmesi” gibi söylemler tabiiki çok üzücü ancak sayın başbakanın Gezi Olaylarında tweet atanlara karşı olarak yandaşlarına kendi partisinin mitinginde kullandığı ” Bizim bir tek besmelemiz yeter ” diyerek onun yanında olmayanlara ” Dinsiz ” yaftasını asması bu güne kadar söylenen en ağır hitaptır.
Ülkenin en önemli ihtiyacı bence fikirler farklı dahi olsa asgari müşterekte birleşebilmektir.
“Kahvaltının mutlulukla bir alakası olabilmesi için, masada en az 2 çay bardağının olması lazım.”
Ben ülkemde tüm vatandaşlarımın birlikte mutlu bir kahvaltı yapmasını, masada 2 değil 3-4 çay bardağının olmasını ne kadar arzu ediyorum bilemezsiniz.
Bu yaşanan sıkıntılara belki de bir tepki olarak ben de içime mutluluk ve huzur verecek bir Nermin aramalıyım diye düşünüyorum.
Hadi milletim ben, sen, biz, hepimiz hep birlikte bütün gücümüzle bağıralım
” Seni Seviyoruz Nermin ”
Daha güçlü
” Seni Seviyoruz Nermin “