Ye Onu Ye

Alman Lisesinde teneffüse çıkacak iki bahçe vardı.

Binadan çıkınca aşağıya doğru Küçük Bahçeye çıkılırdı. Burayı Ortaokul öğrencileri kullanırdı.

Binanın uzantısında ise Büyük Bahçe vardı. Lisede okuyanlar bu bahçeye çıkardı.

Sigara içenler alt bahçedeki öğrencilerden ise ceza ağırdı.

Uyarı cezasından başlar okuldan uzaklaşmaya kadar giderdi.

Liseliler ise öğretmenleri kollayarak içerdi.

12. sınıfta olanlar ise 18 yaşını geçtikleri için öğretmenlerin yanında bile içerlerdi.

Öğrenciler arasında ise zaman zaman anlaşmazlık olur iş bazen kavgaya kadar giderdi.

Ben Orta mektep de bayağı itişen bir öğrenciydim.

Kavgalar hastanelerdeki randevu esasına benzeyen bir şekilde düzenlenirdi.

Büyük teneffüslerde dövüşülür , bütün talebe kavga edenlerin etrafında  kümelenir. ” Ye ye ye onu ye ” diye tezahürat yapardı.

Ben arka cebimde hangi gün  kiminle kavga edeceğimi yazdığım bir not defteri taşırdım.

Bu durum Lise 1 de de devam etti.

G.Saray kulübünde atlet olan Bülent ile kavga ederken kötü bir tekme atmıştım.

Hastanelik oldu.

Okul Müdürü Herr Anstock babamı çağırdı.

” Çocuğunuzu okuldan ya alın , ya atacağız ” dedi.

Aslında zaten okulda işim bitmişti.

Eğer bir talebenin Almanca notu 7 den aşağı ise artık başarılı olması çok zordur.

Almanca okunan Matematik , Geometri , Fizik kimya derslerini anlaman ve sınavda cevaplaman hemen hemen imkansızdır.

Koyun bunun üstüne yeni zamlanan okul ücretini.

O sene çaktım ve Haydarpaşa Lisesine geçtim.

Yazın bütünleme kurslarına kaydoldum.

Çünkü dersleri takip etmem için Türkçe deyimleri öğrenmem gerekiyordu.

Dreieck in üçgen demek olduğunu orada öğrendim.

Kursta ilk tanıdığım kişi Aziz Azmetti.

Onunla sonra yollarımız çok kesişti , onları ayrı yazacağım.

Lise 1 de yabancı dili Almanca olanların yer aldığı  4 A  da okula başladım.

Sınıfın yatılı olanlarının hepsi de Fenike’ li idi.

Benim boyumda olmasına rağmen hiç spor yapmamış Deve Akif ve 302 nolu Erol.

Sınıfın en zengini

Bütün ön dişleri altın kaplama idi.

Bir gün gündüzlüler ile Fenikeliler arasında kavga çıktı.

Çiçekçi li Cihat namı diğer Piç Cihat bir Fenikeli ile kavga etti.

Fenikeliler yemekhaneden bıçak ve çatalları aldılar sınıfa öyle geldiler.

Ben de gündüzlüler takımında dövüşüyorum.

Bizi ayırdılar

Bir baktım ben çatallanmışım arkadaş.

Biri bana çatal batırmış ama bayağı kan akmış ancak ben itişme sırasında fark etmemişim.

Bıçaklanamadık bana da çatallanmak düştü.

Bu benim hayatımın son kavgası oldu.

Bu anlattıklarımın ana teması

” Arkadaşlarımız ile iyi geçinmeliyiz ”

 

Yorum yapın