Yeni Kimlik, Aslan ve Ceylan, Oscar Wilde

 

” Bazen olmuyor; ama o kadar güzel olmuyor ki, ancak bu kadar güzel olmayabilirdi diyorsun..”

Kimin olduğunu bilmediğim bu özdeyiş sayın başbakanın  dün yaptığı konuşmadan sonra fikrimi tamamen pekiştirdi.

Artık 20 güne yaklaşan bir direniş bitmiş ve yaraların sarılması, tansiyonun düşürülmesinin  gerektiği günlere girilmiş olup bunun yapılması öncelikle iktidarın görevi olmasına rağmen dünkü haftalık görüşmesinde sayın Başbakanın söylemleri bu işin tek taraflı olarak devam edeceğini çok net anlatmıştır.

Bu konuşmada en çarpıcı tesbit

“İçerdeki hainler dışardaki işbirlikçiler”  

Konuşmanın içeriğinde hükümetin uyguladığı herşey yasalara uygun olarak tarif ediliyor, dolayısıyla muhalefet eden gruplara yardım eden veya yanında olan doktorlar, sendikalar ve her türlü kurumların yaptığı ise kanunsuz.

Gene aynı konuşmada, yaptıkları mitinglere devam edeceğini de belirtmiş olması sayın başbakanın ülkeyi germeye devam edeceğini ve görevlilerin de bundan sonra bu işin peşini bırakmayarak işe ucundan kenarından karıştığını düşündükleri herkesi cezalandırma çalışmalarını sürdürecekleri anlaşılmaktadır. Ayrıca polis sayısını arttırılacağı ve daha da güçlendirileceği açıkça  deklare edilmiştir.

Hayvanlar arasında geçerli bir özdeyişi hatırlatmanın tam da zamanıdır.

“Aslan, ceylanı yemeye 40 gün önceden karar verir de 40 gün ortalarda gözükmez, karnının gurultusu duyulmasın diye.”wilde

Artık bence her şey açıktır

A.B nin  sertleşen hitaplar sonrası yok sayılması, Avrupa ülkelerine çekilen restler, A.B.D nin uyarılarına verilen tepkiler bence amaçlanan hedefi açıkça belli etmektedir.

Ben bu yaşananlardan sonra en kısa zamanda, gerek kimlik gerekse ehliyet olarak kullanabileceğimiz  ve herkesin tüm bilgilerinin yüklenmiş olduğu, bir yeni kimlik belgesinin  devreye alınacağını düşünüyorum.

Yaşım gereği yeni teknolojiyi bilmem ancak bu yeni kimlikler devreye girince bunlara bir şekilde yüklenen bilgiler nedeni ile,  bazı yeni kimlik sahiplerinin Taksim Gezisine gitme dahil bir çok aktiviteden yararlanamayacağı da açıktır.

Ancak gene ben ,daha 2 gün önce, bu yaşanan olaylar sonrası gerek iktidar gerekse muhalefet partilerinin eski yapılarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini yazmıştım. Bu günkü konuşma sonrası iktidarın mevcut statüko ve amaçlarını aynen devam ettireceğini açıklaması muhalefete daha ağır görevler yüklemektedir.

Sayın başbakanın çok iyi bir demagog olduğunu ve özellikle medya etkinliğini de arkasına aldığını  lütfen unutmayınız. Ona göre karşısındaki herkes yalancı. Burada ben  Oscar Wilde’dan bir alıntıyı aktarmak isterim.

“Kendime yalan söylemeye başladığımdan beri, kimseye inanmıyorum..” diyor Usta.

Bence şu an muhalefetin en önemli görevi, yapılacak her türlü baskı ve kışkırtmalara rağmen sakin olmak ve parlementonun ortadan kaldırılmasına mani olmaktır.

Eğer yeni ve örneğin yasalara uygun olmayan bir şekilde dağıtılmış ihaleler veya uygulamalar varsa onlar üzerinden muhalefet yapmak yerine , bu gün de yaptıkları gibi,  gene iktidarın söylemlerine karşı laf ebeliği yapmak  ve aynı sertlikle cevap verme politika olarak benimsenirse allah hepimizin yardımcısı olsun.

2014 Mart ayında yapılacak olan  Yerel  Seçimde , bütün önemli görülen illerde , muhalefetin tümünün uygun bir kişi üzerinde mutabakat sağlamasının ve onu desteklemesinin ülke açısından önemli olduğunu düşünüyorum.

Yorum yapın