600 gram nişastayı, 1 litre suda iyice karıştırıp koyu bir ayran kıvamına getirdim.i. Süzme balı, helvahane denilen yuvarlak dipli yayvan tencereye koydumı ve hafif bir ateşte ısıtıp üzerine çıkan köpüğünü aldım. Bu İşlemden sonra koyu ayran kıvamına gelmiş nişastayı ve kabukları soyulup uzunlamasına ikiye bölünmüş badem İçlerini bala kattıktan sonra sağlam bir tahta kaşıkla çevire çevire pişirmeye başladım. (Bu işi yaparken tencerenin kenarından kalınca bir bezle sıkı tutmak ve helvayı dayanıklı bir tahta kaşıkla çevirmek gerekir. Zira bu kadar koyu bir hamuru çevirmek kolay değildir). Helva İyice koyulaşıp da tencerenin dibine yapışmaya başlayınca, tereyağını küçük parçalar halinde tenceredekilere kattımı ve karıştırarak helvayı pişirmeye devam ettim. Helva, tereyağını tamamen içmişse ve artık tahta kaşığa yapışmıyorsa pişmiş demektir. Helvayı sıcak sıcak bir kayık tabağa aldım, burada soğuttuktan sonra üzerine tarçın serptim ve istenildiği biçimlerde kestim ve servise sundum. |

” Bırak şimdi yalancıları da bana hesap ver Osmanlıda Hürrem Sultan Kebabı diye kitaplara geçen bu yemeğin doğru adını niye söylemiyorsun? Gene Osmanlının en meşhur tatlılarından biri olan Helvayı Sabuni’ yi yapıyorsun da sanki kendi keşfinmiş gibi anlatıyorsun. Bıktım artık sizin yalanlarınızdan . Padişahların sayısında bile mutabık değilsiniz, 35 diyen var, 36 diyen var 38 diyen bile var. Ama hep işinize geldiği gibi 5-6 padişahı öne çıkarırsınız diğerlerini ise yok sayarsınız. Hayatınız yalan dolan.”
Sonra durdu
” Ama yemekleri güzel yaptın , şimdi senden bir isteğim var”
” Söyle Sultanım” dedim.
” Sakın ha o yalancıbaşına yemekten de tatlıdan da verme ” dedi,
“Hani Gezi Olaylarında en büyük sınavı ekonomi vermiş ve süreçten başarı ile geçmiştir diyen kişiye ”
” Yahu Sultanım sen onun kim olduğunu biliyormusun? ” diyecektim baktım gitmiş.
Sayın okurlarım koskoca Hürrem Sultan ile ağız dalaşı yapacak halim yok ama yemekler de güzel oldu doğrusu
Herkese afiyet olsun