Bu gün bayramın ilk günü
Parası olanlar Yurt Dışında , herhalde orada kurban fiyatları daha uygun
Daha az parası olanlar Yurt İçi Turlarda
Çoğu vermiştir birine vekaleti , keyfine keyif katıyordur.
Nasıl eski camlar bardak oldu ise eski bayramlar da hayal oldu.
El öpmeler, çocuklara mendil şeker vermeler.
Daha sonra olaya bayram parası girdi.
Sonra da büyükler arası idrar yarışı
Ailede kim çocuklara en fazla bayram parası verirse o değerli oldu.
Ülkemizde o veya bu şekilde zengin ve varlıklı olanlarla fukaralık sınırında olanlar yanyana yaşıyor
Ne kadar huzurlu ne kadar mutlu ben bilmem
Varlıklar farklı ancak istek ve arzular aynı
İktidar da bunu destekliyor
Üç olsun, üç de yetmez beş olsun diyor.
Bas gaza bas gaza diyor.
Ailelerin bu nüfus artışını hangi parayla karşılayacağı onların umurunda bile değil
Gaz ile ilgili olarak motor şanzıman ilgi alanlarında ama benzin deposu hiç umurlarında değil.
Emekliler ise bayramda en düşünülen kesim
Maaşları 10-15 gün önce ödendi ve anında ihtiyaçlara harcandı.
Bu , gelecek maaşın 40-45 gün sonra ödenmesi demek bu ise yaşlı insanların o güne kadar mevcut para ile geçinme zorunda kalacağını peşinen kabul etmek .
Hayat parasız yaşlılar için zor ama biraz varlıklı olanları için de tehlikeli
Bakın Aydın ‘ da biraz varlıklı olduğu tahmin edilen yaşlı bir aile kurban parasını vermediği için hırsızlar tarafından evinin balkonundan atılıyor.
Erkek ölüyor hanım ağır yaralı
1940 lardan bu güne kadar oluşan yozlaşmayı sadece siyasi yapı içinde değerlendirmeyin
İnsan kalitesi ve davranışlarını gözden uzak tutmayalım.
Bizim çocukluğumuzda da mahallemizdeki insanların arasında daha düşük gelirli veya gelirsiz insanlar vardı. Mahalle sakinleri onlara yardım etmek için akşam olup havanın kararmasını beklerdi.
Şimdi marşlar eşliğinde makarna dağıtılıyor insanlar kuyruğa giriyor.
Sözü Ülkü Aker müziği Selami Şahin’ e ait bir şarkı bugünleri çok iyi ifade ediyor.
Boşvere boşvere ne hale geldik
Her yüze güleni biz dost bildik
Geçti yıllar bir su gibi
Neredeydik nerelere geldik
Bu şarkıyı 1950 lerden 2000 yılına kadar sadece siyaset değil İş Hayatı ve Eğitim bazında ülkede ileri gelmiş bütün kuruluşların bol bol tekrarlamasını istiyorum.
Tabii askerlerimizin de
Bizim, gününü gün edip gelecek tehlikeyi hiç önemseden bir yandan küpünü doldurup diğer yandan birbirleri ile kavgalı ve küs, hatta düşman olan değerli siyasilerimize söyleyebilecek bir şeyimiz yok.
Çünkü bu duruma ülke içindeki eğitimli , ki içlerinde ben de varım, kesimler de gereken hassasiyeti göstermedi.
Hadi kendi aramızda anlaşamıyoruz bir noktaya gelemiyoruz bari başka ülkelerin aydınlarının tesbitleri bizi uyarsaydı.
Mesela
Fransız ve İsviçreli film yönetmeni Jean Luc Godard
“Bir şeyleri nereden aldığınız değil, nereye götürdüğünüz önemlidir.” demiş
Kaale bile almadık , değişim ile ilgili hiç bir şey yapmadık.
Sonra bu günlere geldik.
Siz yapmazsanız başkası yapar
Siz de öyle arkalarından bakarsınız.