Bu gün her taraf bembeyaz ve benim hayata olumlu baktığım bir gün. Bu nedenle sizlere aşk,sevgi,mutluluk ile ilgili bir blog yazmak istiyorum.
İttiyar aşktan sevgiden bahsetmek sana mı kaldı diyenlere tek şey söylerim Bana kaldı” ”. Çünkü bu hisler yaşanırken oturmaz, çoğu kez de değeri anlaşılmaz. ”Akşam yemekte ne yiyeceğiz?”modunda sevgi de olmaz. Hislerinin gerçekliğini ve derinliğini ancak ya zaman geçince ya da kaybedince anlarsın. Ben testiyi kırmadan sizlere yol göstermek istiyorum.
Bu söylediklerim benden genç, benim yaşımda ve benden yaşlı her milletten insan için geçerlidir.
Bu yazım herkesin başucunda bulunması gereken bir baş yapıt olacaktır.Bu nedenle bu yazıyı sık kullanılanlarınıza ekleminizi tavsiye ederim.
Bu yazım sayesinde gençler hata yapmayacaklar, orta yaşlılar sevgilerine daha sıkı sarılacaklar, ileri yaşlılar ise sevgiye geri dönmek için çareleri bu yazımda bulacaklardır.
Önce mutluluktan başlayalım. Eğer aşk ve sevgiyi öne mutluluğu arkanıza alırsanız adamı filmin en heyecanlı yerinde sinemadan çıkartırlar.
”Mutluluğun değerini, onu kaybettikten sonra anlarız” diyor Titus Maccius Plautus (yak.MÖ 254 – MÖ 184) Antik Romalı, Eski Latince döneminin ünlü komedya yazarı bundan neredeyse 2300 sene önce.
Mutluluk milattan önce de aranılırmış sevgi ve aşka ise ilim çerçevesinde bakılmış ! İnsan, bence, biraz es geçilmiş. Ancak sonra insanın evrimi gibi sevgi, aşk ve mutluluk da egoizm elbisesine bürünmüş, 17 ve 18. yüzyıllarda yaşayanlar buna dikkat çekmişler.
” Başkalarına mutluluk sağlayabilen mutludur” demiş Denis Diderot (5 Ekim 1713 – 31 Temmuz 1784), Fransız yazar ve filozof.
”Mutluluğu tatmanın tek çaresi, onu paylaşmaktır.” diyerek konuyu pekiştirmiş George Gordon Byron (22 Ocak 1788–19 Nisan 1824) Anglo-İskoç şair.
Sevgiyi amaç, mutluluğu araç sayanlar içindir bu sözler. İnsanların aşk ve sevgisi ise Milattan önceki filozofların pek ilgi alanına girmemiştir.
Bu değerler ancak 16. yüzyıldan itibaren insanlar arası ilişkilere yansımıştır.
” Beni Az, Ama Uzun Sev” diye oyunda rol alan kahramanını konuşturmuş Christopher Marlowe(d. 26 Şubat 1564 – ö. 30 Mayıs 1593) İngiliz asıllı şair, oyun yazarı.
Yazar ihtiraslı ancak kısa süren ilişkilere tepki vermek için yazmış herhalde bu repliği.
” Aşk, Sürekli Bir Mutluluktur.” söylemi Amandine Aurore Lucile Dupin’e ait. (bilinen adıylaGeorge Sand) (d. 1 Temmuz 1804 Paris – ö. 8 Haziran 1876). Fransız yazar ve romancı.
O da içlerinde çok sevgi olduğunu söyleyip sevdiğini yere göğe koyamayan ancak en ufak bir itişmede gidip sonra tekrar gelenlere biraz çalınmış.
” Aşkın Gelişi, Aklın Gidişidir.” diyerek biraz deli, biraz saldırgan aşıklara kıyak yapmaya çalışmışAntoine Bret, (d. 9 Temmuz 1717 ö. 25 Şubat 1792 Paris, Fransa) arasında yaşayan tiyatro yazarı.
Ama bu yazının bombasını en sona bıraktım. Bence bütün sevgililer şimdi yapılan tesbiti uyanınca her sabah okumalı.Bunu söyleyen kişi de tam bir filozof değil siz onu Fizik kanunlarından tanırsınız.
Isaac Newton, (4 Ocak 1643 (25 Aralık 1642) – 31 Mart 1727(20 Mart 1727)) İngiliz fizikçi, matematikçi, astronom, mucit, felsefeci ve kimyacıdır.
“Aşk köprü kurmaktır. İnsanlar köprü kuracaklarına duvar ördükleri için yalnız kalırlar.” der. Siz siz olun egonuza hakim olun duvarları yıkın ve her ne olursa olsun yalnız kalmayın.
Bu arada unutmadan yazımın ortasında bu yazı bir baş yapıt olacaktır demiştim ya. Siz onu kaale almayın ben bu yazımı 1 Nisanda yazacaktım.
Yanlış tuşa bastım