Tel Dolabı, Cep Telefonu, Sayın Başbakan

1950 li yıllarda Üsküdardaki mahallemizde Buz Dolabı sadece bir kişide vardı.Geri kalan bütün aileler tel dolap kullanırdı. O zamanlar annelerimiz  her  ayın bir günü misafir ağırlar ve bütün hünerlerini gösterirdi.Her halde biz biraz varlıklıydık bu nedenle annem ayın 7 ve 27 sini almıştı. Bir gün önce hazırlanan bozulabilecek gibi çukulatalı ürünler Buz Dolabına giderdi.

1970 lı yıllarda Kadıköydeki mahallemizde sadece bir Musevi ailede telefon vardı. Biz oradan arama yapamazdık ama bütün herkese gelen telefonlar, o sevgili ailenin çocukları tarafından arayanlara, anında bildirildi.  Onlarla birlikte maalesef mahallemizde  çok sevilen bir çok musevi aile daha sonra İsraile göç etmek zorunda kaldı. Bu işte emeği geçenlerin hepsine en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

1980 li yıllarda Bozüyükte görev yaparken orada da telefon haberleşmesi Postane aracılığı ile yapılırdı. Telefon operatörü olan ve şimdi ismini hatırlamadığım bir kızımıza, telefonlarının sık ve ivedi bağlanmasını isteyen Fabrika Müdürleri tarafından, el bebek gül bebek davranışlar sergilenir çok pahalı olmayan hediyeler alınırdı.

O zamanlar bu kadar önemli olmasına rağmen ülkemize gelmeyen veya getirilmeyen bu değerli telefon daha sonra patlama yapmış ve her yıl yeni model ve vasıflarıyla gözümüzü gönlümüzü açmıştır. Bu arada okurlarıma teşbihte hata olmaz diyerek önemli bir Rus halterciyi hatırlatmak isterim.

Vasili Alekseyev 1942 doğumlu bir Rus sporcusudur. Spora güreşle başlamış daha sonra halterle devam etmiştir. 1.86 boyunda 150 kiloluk bir sporcu idi. 1970 yılında 3 kategoride toplam 600 KG ( ort 200 kg) kaldırarak dünyada bu kiloyu kaldıran ilk sporcu olmuştur.

1970- 1971- 1973-1975- 1977 yılları dünya şampiyonudur.

1970-1975-1977-1978 Avrupa Şampiyonudur.

1972 Münih ve 1976 Montreal Olimpiyatları Şampiyonudur.

Kaldırdığı en fazla kilo ortalama 231.78 dir.

Spor hayatını sonlandırdıktan sonra yazdığı anılarında en fazla kaldırdığı 232 kiloyu spor hayatının başında da idmanlarda gerçekleştirdiğini söylemiştir.

Rus ordusunda binbaşı olan Vasili Aleksiyev devletinin onayı ile her organizasyonda gereken kadar kaldırarak birinci olmuş, bu suretle bir yandan ülkesinin propogandasını yaparken diğer yandan hükümetinin her organizasyonda 1. olanlara verdiği kışlık ev, yazlık ev ve para ödülleri ile hatırı sayılır bir varlığa sahip olmuştur.

Benim düşüncem iletişim teknolojisinin de şu an çok daha fazla ilerde olduğu ancak üretici firmaların  tüketicilerin donunu da almak için her yıl birazını servis ettikleri yönündedir. Bence bu günden itibaren en az 10 yıl teknolojisi stoğa konmuştur. Ben de ilerde telefon rehberimde olan dostlarımla yanımdakilere hesap vermeden konuşacağım bir teknoloji olursa telefonumu değiştireceğim. Sistem şöyle çalışacak:

Ben telefon etmek istediğim kişinin ismini aklıma getirip telefonun SİSTEM tuşuna basacağım. Telefon benim beyin dalgalarımdan o ismi tesbit edip rehberdeki numarayı otomatik çevirecek. Böyle telefon olur olmaz diye boşuna kimse nefesini tüketmesin. Benim acelem yok beklerim :).

Bu sabah günlük yürüyüşümü yapıyordum ki sayın başbakanın kulaklarını çınlatacak bir durum yaşadım. Belki bana inanmayacaksınız. Önümde başı kapalı bir anne yürüyor, bir çocuk onun elini tutmuş herhalde 4 yaşında çünkü biliyorsunuz 4+4+4 sistemi var. 5 yaşında olsa okulda olur. O çocuğun elinden daha küçük bir çocuk tutmuş ve onun elinden daha da küçük bir çocuk. Yan giden tren gibiler maşallah. Ve annenin diğer elinde cep telefonu ve durmadan konuşuyor.

Eskiden insanların bir kültür seviyeleri ve söyleyecek şeyleri vardı ama telefonları yoktu. Şimdi herkesin telefonu var söylediklerini dinle gül. Umumi vasıtalarda, kapalı mekanlarda telefonlarla konuşanlara bir bakın çoğu nereden görmüşse eliyle ağzını kapatır. Sanki gizli konuşma yapıyor. Ancak o kadar bağırarak konuşurki en arkada oturan kişinin konuşmasını şoför dinler. Adam evden çıkar daha merdivenlerden inerken karısı telefon eder.

Zaten bizi yönetenler de bu vatandaş profiline bayılırlar. Talimatla en az 3 çocuk yapacaksın. Kadın hem cahil hem çaresiz kalacak. Erkek ya asgari ücretle fabrikada çalışacak ya da işsiz kahvede oturacak. Asgari ücretten ev kirası , elektrik, doğalgaz ve su faturaları ödenecek geri kalan paradan sigara parasını ayırıp geri kalanı 5 kişilik aileyi doyurmak için anneye verecek. Ne kalır ben bilemem ancak medyaya göre işler iyi. Televizyonlarda ev ve araba reklamlarından geçilmiyor. Milyoner sayısı her gün biraz daha artıyor.

Ben onu bilir onu söylerim Başbakan yanında koruma ordusu ile dolaşarak çok doğru yapıyor. Bu sayede camide ayakkabısı , hamamda elbisesi çalınmıyor.

Ben Türkçede bazı kelimelerin maksadı tam ifade etmediğini düşünenlerdenim. Babamın Arapça kullandığı bir kelime vardı. ’ İnsanda izan olacak ’ derdi. İzan kelimesi anlayış ,kavrayış, edep ve ahlakın bütünüdür.

İhtiyacı olanlara saygı ile duyurulur.

Yorum yapın