Zaman zaman hayvanlar alemini bloglarımda kullandığımı bilirsiniz.
Her zaman söylediğim gibi hayvanlar sadece karnını doyurmak ve bölgesini korumak için dövüşür.
Ve her hayvan ayrı bir dünyadır.
Mesela timsahlar
Timsah 2 saat su altında kalabilir
4 metre boyunda ve 220 kilo olabilir.
Yeterli yiyecek bulamaması halinde metabolizmasını yavaşlatabilir
Avını parçalayabilir ancak tek parça halinde yutamaz bu nedenle avını parçalamak için burgu hareketi yaparak avını küçük parçalara ayırır.
Benim en hoşuma giden hayvanların başında fok gelir.
Fok deyince aklınıza ismi gibi ufak tefek bir şey gelmesin
3 metre boyunda 450 kiloluk bir hayvandan bahsediyoruz.
Karada yürüyemez denizde harikadır
Saatte 22 km hız yapar
Penguen avlamaya bayılır ayaklarından yakalar sudan çıkarıp suya çarpar paramparça eder.
Yukardaki anlattıklarımın hepsinin nedeni emeğe giriş yapmak için
Emek her canlı için hayatta kalmanın ve saygınlığın bir göstergesi olmalı benim görüşüme göre
Miguel De Cervantes
” Kuru pantolon ile balık tutulmaz ” diyor.
Aslında doğru diyor ama sorun pantolonun ıslanması değil nereye kadar ıslandığıdır.
Bu gün ülkede yaşananlar ıslaklığın diğer ülkelerde ayak bileğinde iken bizim ülkemizde bel seviyesinin üstünde olduğunu göstermektedir.
Bu biraz Türk olmamızla da ilgili
Malum
” Türk, yemeğin pişmesini bekler soğumasını bekleyemezmiş.”
Bu yazıyı lütfen siyasi olarak değerlendirmeyin.
Ben burada siyasetle uğraşan insanların yapısını değerlendirmeye çalışıyorum.
Aslında içimdeki üzüntüyü ve hayallerimi aktarmaya çalışıyorum.
Ama şu dış politika var ya insanı nasıl istem dışı uygulamalara itiyor.
Bunu ülke siyasetçileri için değil tüm dünya siyasetçileri için söylüyorum.
” Hayat seni öyle bir noktaya getirir ki kendini sevdiklerinle savaşırken ve nefret ettiklerinle sevişirken bulursun “
Allahtan Avrupa ülkelerinin yasalara inanmış Parlementoları var.
Çok Şükür